Çölü geçmiş gibi yorgunum
Yorgun ve susuz...
Acıması yoktu güneşin
Gecelerse, anlamsızca uzun ve soğuktu
Güneşin yaktığı kadar, geceler dondururdu...
Şimdi duyar gibiyim suyun sesini uzaktan
Bir tatlı serinlik sarıyor içimi hiç bilmediğim
Acaba kalbim taşır mı bu heyecanı
Yoksa, bükülür mü dizlerim onu taşımaktan...
Çölü geçmiş gibi yorgunum
Yorgun ve uykusuz...
Güneşten bıkmışım, gölgelik arıyorum
Gecelerse sıcak olmalı
Uyurken üşümek istemiyorum...
Bilinmezler ormanına çağırıyor beni
Yeni açmış taze bir yaprak
Üstünde çiğ tanesi, saf ve duru
Her türlü kaygıdan uzak
Ve, her bir kılcalında
Yeşile can veren toprak...
O, beni bekliyor
Ben, onu arıyorum zamandan uzak
Yürüyorum düşe - kalka, soluksuz
Bazen koşarak...
Ardımda,
Binlerce çıtırtı, yürüyorum... yürüyorum...
Ve her çıtırtıda
Tanıdık hüzünler bırakarak...
Yerde,
Ayağıma takılan, bastıkça kırılan kuru dallar...
Ve bastığım her kuru dal
Sanki geride bıraktığım o ezik yıllar...
(25 Nisan 2000)
Mehmet Osman Erol ÜnalKayıt Tarihi : 7.8.2006 00:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)