ulusun kurtlar,
çıkılsın dağlara icabında
biliyorsun, buruk bir kan tadı var
tuzla karışık, kıpkırmızı ağzımda
yara bere, susmaya kulvar
ne ara olmuş bu şehre geceyarısı?
burnumda tütünle esrar kokusu
hiçbir haritanın göstermediği bir yerdeyim
etrafımda gezinen balarısı
sen de git artık,
değmiyor ayaklarım dibine bu denizin
bileklerimde muhannet kapısı
sonra, zaten, tut elini öyle denizin
ver elini enjektöre, sırat köprüsü gerisi
yine güneş doğmuş, ifadesiz suratıyla içime
yerim yurdum, bir sokakarası
bir ev, bir dost, papazkarası
bir heyet, bir esrarkeşin boğuk sesi
ağzımda yine aynı kan tadı
haczedilen fahişenin tek koltuklu evi
bir garip çiçektim sade, hatta dua çiçeği
güneşe koydular bile bile, soldurdular beni
bir anda,
bir anda, soldurdular goncagülüm
elde sapı bile kalmadı
yine de yaşadım, ölmedim, lakin
vallahi, tadı kalmadı
Kayıt Tarihi : 24.10.2024 20:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.