Ezik çığlık sokağı
Dudakların yerine gözlerin sordu diye
gözlerini alan ateşi öpmeye geldim
Soluk esmercil dudaklarımla...
dudaklarını alan ateşi söndürmeye ağzında.
Kararmış gümüş gövdeni ağartmaya nehirce..
akasın da bulasın koynumda yatağını sırçam
Yüreğindeki yangın yüzüne yürüsün al gülce...
öylesi bereketliki gövden, tanrının fakirliğine acıyorum..
kesik kesik bağıran ayak seslerini susturacağım
şarkılar toplayacağım yüzünün notalarından.
Yas tutan güz gülleri ellerime derman veresin.
Bak soğumaya yüz tutmuşum ateşi yediresin
gözlerimde saklı kalan öpüşü güldürsene
toprak kadar dayanıklı olurum inan bana
duygu çiçekleri açan, meyve düşlü ağca...
güzel uğraşlar bekliyor daha yürek ağacımı
kimi çiçekler ölüp dökülsede dallarından..
hala çılgınlıklar yapabilirim sonbaharımda.
Senle türküler daha bir türkü tadında
senle gözlerimiz daha bir gözce sırçam
Senle yürek hünerim daha bir yürekçe
içimden geliyorsun ellerim şiire gittikçe
gönlümün gözdesisin herdem gönlüm hasretçin
koparılmış yüreğimde sessiz bir acı inatcın
sevda gölgendir ben yaşadıkça gövdemde...
22.Ekim2014
Kayıt Tarihi : 2.5.2018 19:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!