Zarin , kulaklarımızda kökü bir çiy tanesine hasret kuru ağaçların sızısı var ,kulaklarımızda daha gökyüzüne koşamayan çocukların vebali var, biz bu kara uğultuyu yeryüzünden fışkıran bu kara tohumları duyacak kadar burada değiliz.
Biz çoktan başka bir dünyaya budandık , ekildik ve büyüdük , elbette düşündükçe kuşlara karışacağız elbette bir yıldızın koynuna bizler eğileceğiz
burası bizim gördüğümüz , göreceğimiz yer değil artık.
Ben sana duvara asılı bir kavunun kokusundan geldim sevgilim; yerin yatak olduğu, beyazın ancak çarşaflarla açıklandığı zamanlardı.
bir avlunun içinden geçen su gibi; taşlara ilişmeden, duru bir sesle geldim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!