Ezelle Ebedin Öyküsü Şiiri - Hilal Erbo ...

Hilal Erboyacı
140

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Ezelle Ebedin Öyküsü

bir yoktu
bir vardı
bildiği bu kadardı
bir yolun başında buldu kendini
ya öncesi? ! ...
karanlıktı

uzundu ezelin yolculuğu
ayakları geri geri gidiyordu
kulaklarında bir çınlama
sol gözünde bir seğrime
dualar ediyordu

oysa...
oysa her şey umuda yelken açar önce
cahil cesareti...
hayırlara yoruyordu

-en acımasız korku henüz tanımadığımız...-

ilk adımlar...
ürkek bir ceylan gibi kararsız
bulgur bulgur terliyordu
************************************

ebed saatini kurmuştu vuslata
şanslıydı
beklenen sevgili
bir ömre değer
eski bir gramofon, tango çalıyordu
’kemanımla sana bir ses verebilseydim eğer’

**************************************

denizin gökle birleştiği yeri
çok yakın sanıyordu ezel
yanılıyordu...
çalılar, dikenler arasında
kanayan yarasına
bir merhem arıyordu

zamanın bir yerinde
durdu
yüreğinden bir avcı vurdu
kuşlar,kelebekler,böcekler
hepsi...
hepsi onundu

kırlara,bayırlara attı kendini
misk ü amber dize geldi
bütün çiçeklerin kokusunda mest
içine çekti zamanı
sözün bittiği yerdi

sonra...
sonra ne olduysa oldu
anladı yanıldığını
gökyüzü başına çöktü
kalktı sendelediği yerden
yolu uzaktı
güçlendi
bilendi

açılıverdi içindeki kapılar
bülbüller dile geldi
şiirler yazdı aşka dair
ihanete,hasrete
şarkılar besteledi

-eteğine topladı başka başka zamanları-

çölde bir bedevininin sanrısından uzak
ayakları yerde
gözü alabildiğince ileride
ebede bir adım daha yaklaştı.

**********************************

-ebed derin bir ’oh! ’çektİ-

**************************************

bir vardı
bir yoktu....

Hilal Erboyacı
Kayıt Tarihi : 8.1.2010 00:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hilal Erboyacı