Ezberleri Bozalım Şiiri - Yorumlar

Tebrikler hepsini okudum gerçekten güzel eski ve yeni edebiyat diye ikiye ayrılan edebiyatı birleştirmişsiniz kelimelerinizle,
Kaleminize sağlık

Kimden : ŞAKİROĞLU (Bay, 57)
Kime : cihat sahin
Tarih : 02.04.2007 18:39 (GMT +2:00)


Konu : 'Betalet' kelimesi doğru!



Mübarek Kardeş!

Yerden göğe kadar haklısın. 'Betalet' kelimesi, benim lügatimin ikinci cilt, 220. sahifede. Bu konuda büyük hatâ ettiğimi kabul ediyor, bağışlamanı diliyorum.

Selamlar...


///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

bu mesaj 2.4.2007 tarihinde ŞAKİROĞLU(bay57) şairinden Cihat Şahin'e Gönderilmiştir..

Sayın şakiroğlu;'Ezberleri bozalım'adlı şiirim için yazdığınız,uzunca yorumunuzu okudum.haklı tenkid ve yorumlar her zaman açığız.biz kusurumuzu delilli bürhanlı ispat edene bin teşekkür ederiz.yanlış tenkidde bulunana irşad ve islahı için dua ederiz.kasdi ithamlarla karalama ve gözden düşürme çabası içine girenede,şahsımız için yaptıkları tenkitler için yine minnettar oluruz.zira bize gurura düşme fırsatı vememeleride bizim için nimettir. ama davama müteallik,mevzularda cevap vermem elzemdir. kim olursa olsun,delil ve bürhanlara istinat ederek yanlışlarını izah etmem zaruridir.çünki şahsımızın reklamı için değil.iman kur'an davasının duyulması yayılması için çalışıyoruz.biz hadimül iman vel kur'anız.şahsımızı düşünecek zamanımız yoktur.
saniyen;bizim üstadımız;'bediüzzaman said nursi (ra)'imzasını 'pürkusur' diye atarmış. bu aciz acemilikten dolayı,rümuz koymayı ihmal etniş.şayet rümuz koysaydım.ayni ünvanı tercih ederdim.
salisen;bediüzzamanın eserlerini okuyan sizin gibi ehl-i tahkik birisinin,hem üslubunu hem sathiliğini hemde lügat bilgisindeki nakıslığını çok ama çok yadırgadım.en kısa zamanda eserlere vukufiyetinizin ziyadeleşmesins temenni ederim.ayrıca üsluba dikkat!ne kur'an okuyan bir müslüman alaycı bir üslubu tercih eder,nede risale-i nur talebeliği ünvanına talip bi şakirt nahoş üsluba suluk eder!sizin sorularınızı okuyunca,'galiba bir molla kasıma çattık 'dedim.sonra 'acaba bir molla hasımamı çattık 'deyip,syfanızı açtım .hayretimden küçük dilimi yutayazdım.'sendemi şakirt? va esefa, va hasreta!
rabian;imam-ı ali (ra)ye bir nadan ;'ya ali be senin kusurlarını faş edip seni halkın içinde rezil edemezmiyim'deyince, büyük imamın ona cevabı;'kardeşim sen bana iyilik edeceksen halkın içinde tenkit etme,benim kusurlarımı tenhada söylede,nefsim ve hissim müdahele etmesin.bende hatalarımı tashih edeyim'olur. sizden bu hassasiyeti beklerdim.
hamisen;Resul-i zişan (sav)efendimiz;'müminin ferasetinden korkunuz,zira o Allahın nuruyla bakar'
sizin benim yüzden fazla şiirlerimde açık seçik beyan ettiğim mesajlarımı anlamamazlıktan gelme tavrı sergilemeniz ayrı bir taacüb vesilesi olmuştur.Allah ferasetini arttırsın. demekki iki taraftan birinde müthiş bir gabilik,yahut sathilik emareleri galip durumda!
acizin şiirlerine şair kardeşlerimizin yazdıkları yorum ve tebrikler belki size bir fikir verebilir.tabi tenezzül buyurup okursanız!
gelelim sadede;'hangi sırlı hikmetete çağırdığımı'soruyorsunuz. bunun cevabı şa ana kadarki cümlelerin için sarih olarak beyan edimiş durumda.ben yinede şu kadarını söyliyeyim;ilimlerin şahı olan iman kur'an ilimlerinin sırlarına davet ediyorum.onuda asrın imamı,hz.bediüzzamandan ders alabilirsiniz.
ikinci sorunuz;asrın şairleri yalan hayal hülya harmanında yaba savuran,acem masallarından başka ilham kaynağı olmayan,leyla mecnun efsanelerinin peşinde acem çöllerinde koşturup,zamanını ve istidadını boşuna zayi etmeyendir.onların modeli Allah resulünün,şairlerinin modelidir.asrımızda mümtaz iki isim.mehmed akif ersoy ve ali ulvi kurucudur.
üçüncü sorunuzun cevabı ve örneği,ilk iki cevabın içinde var.dikkatinizi tahşid edin lütfen.
dördüncü soru ;iremle alakalı. siz iremin 'yalancı cennet 'olduğunu söylüyorsunuz.ama 'osmanlıca ,türkçe büyük lügatin, 409.sahifeside,ırmak kenarı,su bendi,dere vadi'ifadeleri yer almaktadır.yalancı cennet tabiri yer almamaktadır.zaten bizim ,kastımızda o manala gelmektedir.cennetin manasıda tefsirlerde,'ağaçların zemini göstermeyecek derecede yoğun olduğu mahal 'demektir.herkes gerçek cennetide mecazi cennet misal bahçelerinde ne demek olduğunu iyi bilir.yorum ve tevilde kifayetsiz olanlara sözümüz yok.
'Göl ve bozkır'meselesine gelince.bizim bozkırdan kasdımız bol mecnunlu,leylalı çöllere düşme zırvalarıdır.aynı malzemeyi ekseriyet kullanıyor.herkes mecnun olmuş leylada çölde kaybolmuş,zavallı akıl yoksunuda durmadan,çöllerde onu arıyor.bizde cünün masallarını şiirimize ilham mevzusu yapıyoruz.sanki ilham kıtlığı var.çölerde ilham ne gezer?çölde gezenler yılanlar çıyanlar,akrepler ve sırtlanlar gezer.ha birde aklını serinden cuda eylemiş zavallı mecaz mecnunları geziyor.
hak nebi.hazreti resullullahtır.onun hadislerine göre.kıyamete kadar otuz civarında sahte peygamber gelecektir.dikkatinize arz olunur!
'Urvetül vüska' Alahın sağlam ipi' kuran-ı hakim ve sünneti seniyyedir.bununlailgili detaya girmiyeceğim.devamı,'edllei şeriyye düsturları olabilir.oda işin fetva cihetine girer.
mücahede-i maneviye;irşad ,tebliğ,ikna,beyan,tefsir tevil,edebiyat,şiir gibi vasıtalarla, ayni sınırlar içinde yaşayan vatandaşlarla yapılan diyaloglardır,maddi cihad ise dış düşmana karşı yapılır.şu anda bizde o atmosfer ve şerait mevcud.değil hamdolsun.gerekirse oda farzdır buda!biz tokmağı din düşmanlarına,münafıklara münkirlere,zındıklara azgın saldırganlara karşı kullanırız.üstadın eski saidlik dönemlerindeki hitabe ve mersiyelerinde bunu açıkça müşahede edebilirsiniz,berayı malumat!şirlerimin büyük kısmına bakarsanız taşı topuzu kime niçin kullandığımı.müşahede edersiniz.dostlara ülfet hastalığından kurtulmaları içiz sitemli ikazlarda bulunuruz.dalkavukluk ve bektaşilik mantığına karşıyım.
son ithamınıza gelince,ki;en çok benio kırıp yaraladı'kafiye için kelime uydurma' iftira ve ithamı.biz hakikat ve muhabbet fedaileryiz kardeşim.ylanla sıdkın arası serayla süreyya kadardır.birinin temsilcileri müseylimelerdir(ilk sahte nebi).sıdkın temsilcileri ise;nebiler veliler sıddık ve sadıklardır.bizler ikinci gurupta yerimizi almak için gerekirse canımızı veririz.'betalet'kelimesinin manası aynen 'ataletin'benzeridirki,üstad hazretleri bunu çok yerde istimal etmiştir.lügatteki(osmanlıca türkçe büyük ansiklopedik lügat)yeri ;sahife;116 'betalet,bak batalet' ve sayfa;97'deki izahı'batalet;avarelik,işsizlik,boş şeyler söylemek'...
netice 'bir birleriyle boğuşanlar müsbet hareket edemezler!','mademki imanı var o noktada kardeşimizdir.' hakta ittifak edenler ehakta ihtilaf etmesinler. bazen hak ehaktan ehaktır.bazen hasen ahsenden ahsen olur.'selamlar başarılar,yapıcı tenkidler.benim çok kitap okumaktan hak ve ilmi kitaplara fazla zaman ayıramayan çok meşgul ,az müdakkik dostum .

Sahte duygularla; yaşanmamış sahte aşklara-meşklere, çiçeğe-böceğe; fani olana taparcasına öyle dizeler sarf ediliyor ki şaşırmamak elde değil!
'Aşk ve sevgi' gibi iki ûlvi kelime ayağa düşmüş. Böylelerine bakarsanız, birçoğu da evli-barklı insanlar! İki kelime eleştiri yazsan, bizi, şiirden anlamamakla itham ediyorlar. Şiir, yürekte yaşanırsa yazılabilir ancak. Yazdığına inanacaksın, özümseyeceksin.

Hakk'ı, hâkikatı yazanlar nerde; gerçek Dost'u yazanlar nerde? Sevgililer Sevgilisi'ni yazanlar nerde? Övgü ve methiye ancak O'nun ve Resûlü'nündür. Bunu gören gözler, işiten kulaklar, hisseden kalpler nerde? Bugün yazdıklarımızdan ve yazmamız gerekirken yazmadıklarımızdan yarın hesaba çekileceğiz.

Hakk âşıklarına ihitiyacımız var.

Tebrikler Üstad.

Selâm ve dua ile...