Ezan Okunurken Zile Yakışmaz

Sevda İlâhi bir mükafat iken
Sevdasız yaşamak kula yakışmaz
Sevdasız ayağa batacak diken
Adım atacağı yola yakışmaz

Sevda köprüsünde Âşıkla Maşuk
Vuslat rahmetiyle aşarlar eşik
Çok havalanınca yüksekten düşük
Hem musallaya hem sala yakışmaz

Bu köprüde vuslat oldurulduysa
Gül açan gamzeler güldürüldüyse
Namert yemeğiyle doldurulduysa
Mideye doldurmak ele yakışmaz

Âşktır akıl almaz engeller aşan
Sevda köpüğüdür menfezden taşan
Köprünün altında, çağlayıp coşan
Lığı bırakmamak sele yakışmaz

Yiğittir yurt için canını veren
Bin yanlış içinde doğruyu gören
Faraşın altına postunu seren
Halıya taht kurmak çula yakışmaz

Viranede sadâkatin söyleyen
Baykuş, ‘Afvet Rabbim! kulunu!’ diyen
Aşkının hazzıyla figan eyleyen
Bülbüle cevretmek güle yakışmaz

Tevekkül ederek ataşa giden
Nemrut kılıcına Balığı yeden
Canı çıkana dek Hakkı zikreden
Kargaya beddua tele yakışmaz

Şüpheli ne demek? haramı yiyen
Sırtlanken kuzunun postunu giyen
Kâbe’ye gir diye icbar eyleyen
Ebreheye uymak File yakışmaz

Hak emrini kitabından sildiren
Nefse uyup bigünâhı öldüren
Lânetullah olduğunu bildiren
Sükût eylemesi dile yakışmaz

İSLÂMİ bilir ki çok zor anlamak
Nâra atar şeytanları dinlemek
Kilisede haham için çınlamak
Ezan okunurken zile yakışmaz