17 Ekim... / Mavisine  Siyah Düştü Gecelerimin. 
  
Sevgili Öğretmenim ŞÜKRAN GÜNAY ABLAMA VE GURBETTEKİ TÜM CAN DOSTLARIMA İTHAFIMDIR
İslamın işareti, kainatın sesidir,
Esrarlı seherlerin, tan’a hükmüdür ezan,
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Tene ruhu giydirip, tevhide döndürerek,
Hesaba çekilmeden, nefsini söndürerek,
Uhrevi sızılarla, acıyı dindirerek,
Manadaki davanın, can’a hükmüdür EZAN!
Sevim Hanım şiirlerinizin hepsi ayrı lezzetli, hem mana yönünden hem teknik açıdan... Allah razı olsun bu güzel şiirleri okuyup ruhumuzu arındırmamızı sağlayan yüreğinizden...
Yüreğimden yüreğinize sonsuz muhabbetle....
SEVİM YAKICI'YA
Sevginin kabesine besmeleyle girmişsin,
Ezanın sedasıyla ağladım Sevim Sultan.
Vakarın nidasıyla ihlâs dersi vermişisin,
İnceliği tezinden nakşettim yüreğime,
Mananın sevdasıyla çağladım Sevim Sultan.
Sözler etkili kuvvet, ruh dolu kozaların,
Ulviyetli petekler, nur dolu gözelerin.
Liyakat nişanesi, sır dili dizelerin,
Tevhidi yüreğime bağladım Sevim Sultan.
Ay-yıldızlı bayrağım Türk'ün şanlı gücüdür,
Nice Nene Hatun'lar başımızın tacıdır,
ALMILA SEVDASI'nı yeğledim Sevim Sultan.
o kadar güzel düşünmüşsünüz ki ezan sesini koymayı şiire, inanın okurken titredim şiiri selam ve dua ile
bilemiyorum...sizi bütün ruhu canımla kutluyorum...Ezana karşı şimdiye kadar yaptığım bütün hürmetsizlikler için RABBİM'den af diliyorum...Bu hürmetsizliğimin farkına varmama vasile olduğunuz için RABBİM sizden razı olsun....İyiki varsınız...
Yurt dışında üç sene kadar kaldım ve bu sesi o kadar özledim ki ...Yüce Rabbim bu sesi hiç eksik
etmesin ülkemizden...
Tebrikler...Selam ve saygılarımla...
Bu Güzel Ezanı dinleten değerli kardeşimi yürekten kutluyorum. Allah Razı olsun! Ne güzel şeyler düşünmüşsünüz, var olasınız! Yüreginize saglık!...Ezanlar gibi imanınız kavi kalsın !
Hakka davet etmede seni sala ve Ezan,
Kul ol,duada bulun,güzel cenneti kazan
BU EZANLAR Kİ ŞEHADETİ DİNİN TEMELİ EBEDİ ÜLKEMİN ÜZERİNDE İNLEMELİ.
NE SÖYLESEM KİFAYETSİZ KALIR YORUM DEĞİL TAKDİR BEYENIMDIR...SAYGI DUYDUM...
SEVGİLERİMLE...Ümran Tokmak
Bu sese kurban bunu akıl edenede sonsuz teşekkür Allah razı olsun dadaş
Allah(cc) senden razı olsun dadaş
Bu şiir ile ilgili 38 tane yorum bulunmakta