bir ses yayılıyor minarelerden
zifiri karanlığı mızrak gibi yırtarak
yeryüzünden gökyüzünün katmanlarına
çağların arasından gelen
bir ses yayılıyor minarelerden
sımsıcak çöl kumlarını geçerek
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
İfadeleriniz çok güzel. Maaşallah.
Değerli üstadım Osman bey;
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim. Bir şiir değil bir cilt kitaba sığabilecek aşağıdaki cümleniz ezan ile insan arasındaki ilişkiyi ne kadar güzel ifade ediyor.
'' Aslında insanın ömrü bir ezanla namaz arası gibidir''
Kaleminize sağlık
Kıymetli Şair;
Yine anlam dolu harika bir şiir kaleme almışsınız.
İnsanı rahatlatan bir ses varsa o ses ezan sesi olmalı.
Ezan, sesli bir bayrak gibidir. Zira ezan, bu milletin insanlarının özgür olduğunu haykırır dünyaya.
Şairin dediği gibi doğunca kulağımıza bir ezan okunur ve adımız konulur. Ölünce de selamız verilir ve cenaze namazımız kılınarak mezarlığa uğurlanırız. Yani aslında insanın ömrü bir ezanla namaz arası gibidir.
Ezan kalplerimizdeki asları söker ve atar. Ankara’da merhum İsmail Coşar’ın Kocatepe Camii minarelerinden okuduğu ezanları duyunca nice insanlar gözyaşlarını tutamazlardı.
Dünya yalan-dolan olmuş. Eğri dünyanın doğrularıdır minareler. O minarelerden yükselen bu güzel nidaları günde beş kez duymak gönüllerimize huzur verir. Rabbim eksikliğini göstermesin.
Bu vesile ile Üstadım size teşekkür eder, nice güzel eserlerinizde görüşmek üzere saygılarımı sunarım.
Kıyamete dek inşallah yüreğinize sağlık.
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta