Ezan Çiçeği
Yollarına dökülen o güller,
gözlerimin parıltısıyla aydınlattığım
gönlümün engin denizinde,
kutlu bir şölenle geçtin gittin,
yuvasına gözümün yaşıyla su akıttığım muhacir!
kırmaksa maksadın meylimin ince dalını
kır, yine bakmam ele
sen bülbülüysen cennetimin,
ben cehenneminde altın kafestim.
bezm i aşktan firar etmek kaderse,
devşirme aşklara kalbim haram olsun
göz kapaklarına kurduğum ayın şavkı
bakmakla tüketmediğim sessiz bir nehirdi.
kokunla kutsal ezan çiçeği sarhoşluğunda
kanıma usul usul karıştırdığın o zehri
içmezsem namert olayım..
ben sana değil o çiçeğe mest i elestim.
sen denizin orta yerindeki
kulede mahpus uzun saçlı kız,
ben hüzünden mütevellid bir fener
ikimizin başında esen aynı deli rüzgar
sana müptela olan ben,
bana küskün o şehir,
hasretinin ıslattığı o mendili
yarama sarmaktı günahım,
sen ağlarken o dört duvar mahzende,
ben sana “canım” diyen
o kayıp sestim.
Firakın yeminimdir artık,
aydınlığın karanlığım,
karanlığın bahtsızlığımdır.
varlığın yokluk,
yokluğun çoğulundur.
sen ölümüne susayan Cezayir Menekşesi,
ben aşkı öldürmeye yeminli haydut,
ülkende hoyratça estim.
ya çek git,
ya unut
ya vur,
ya elimden tut ezan çiçeğim
verdiğin son nefestim.
Kayıt Tarihi : 29.6.2009 00:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Selman Arslanbaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/06/29/ezan-cicegi-4.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)