Bir Gönül insanı,vefa insanı, cömert ilim bilim kültür insanı, hadis katibi
Hadis nakledicisi, gönüller sultanının sultanlar sultanının kainatın gözbebeğinin
Miracın sultanının Allah resulünün aşığı, onu misafir eden gönlün sahibi mekanın
sahibi kim bilir ne sırlar vardı aralarında, o rahat uyusun diye nöbet tutan fedakar
sahabenin, Ebu Eyyüb Ensari'nin fazilet, kemal itibariyle yüksek bir makamı vardı.
Mübarek gönüller sultanının İstanbul’un manevi fatihinin babası; Zeyd,
Annesi Rabia kızı Hind, künyesi Ebu Eyyub’dur. Hanımı Ebu Eyyub
Yanında olmuş sürekli iyilik fazilet misafirperverlikle anılmıştır.
Oğulları Eyyub, Abdurrahman,Halit ve kızı Amredir. Efendimiz
Hz.Muhammed Mustafa (sav) akrabadır. Efendimizin dedesi
Abdulmuttalib’in annesi de aslen Medinelidir. Hazreç kabilesindendir.
Fitnelerden kötülüklerden hep uzak durmuştur. Ensarın hafızlarındandır.
En güzel günlerin habercisi hicret bitmek üzeredir. Neccaroğullarının
Reisi Hz.Ebu Eyyub akrabalarını toplamış iki cihan serveri kainatın sevgilisi
Yerlerin göklerin efendisini karşılamaya çıkmıştır. Bir misafir ki çok kutlu bir
misafir ki eşi benzeri bulunmaz, bir daha karşılaşılması imkansız bir insan
onu anlatmaya sayfalar yetmez güç takat yetmez. Nihayet çileli günler acılı
mekke günleri sona erecektir.Huzurlu günler güzel haftalar nurlu aylar, ihlaslı
yıllar büyük asırlar başlamak üzeredir. Peygamber Efendimizin devesi kusva’nın
çöktüğü ilk yerde Mescid-i Nebevvi inşa edilinceye kadar yedi ay o muhterem
misafiri ağırlamak şerefine nail olan kutlu zattır
Allah Resulü’ne Resuller Resulü’ne (sav) İkinci Akabe biatinde söz vererek iman
etmiştir. „Andolsun ki o ağacın altında sana biat ederlerken Allah, o müminlerden
razı olmuştur.Kalplerinde olanı bilmiş üzerlerine sekine indirmiş ve onları pek yakın
bir fetihle ödüllendirmiştir. Ayeti kerimenin bahsettiği bahtiyar kullardandır.
Ensardandır.„İyilik yarışında önceliği kazanan muhacirlerden ve Alemdar-ı
Rasululah’tır.Efendimiz ile bütün gazalara katılmıştır. Hadis Ravisidir.
Efendimizden (sav) 200 Yakın hadis-i şerif rivayet etmiştir. Bu konuda
son derece titiz davranmıştır. „ Her kim bu dünyada bir müminin ayıbını örterse,
Allah da kıyamet gününde onun kusurunu örter.“ Hadis-i şerifi hakkındaki
tereddütlerini gidermek için deve üzerinde Mısır’a gidip Ukbe Bin Amir (ra) ile
görüşüp teyit aldıktan sonra tekrar Medine’ye dönmüştür.
Sözleri ayet-i kerime olmuştur. Hz.Aişe’ye iftira edildiği ifk hadisesinde hamını
Ümmü Eyyub bu konudaki fikrini sormuş; Hz. Halid (ra) „ Bu apaçık bir iftiradır.“
demiş bir müddet sonra diğer müminlere ikaz anlamında Rabb’miz tarafından
ayeti Kerime olarak nazil olmuştur. “ Onu işittiğiniz zaman,erkek kadın müminlerin
kendilerinden hüsnü zanda bulunup da bu apaçık bir iftiradır. Demeleri gerekmez
miydi? (Nur Suresi) indirilmiştir.
O mübarek ile Bedir’e katılmış, Uhud’da bulunmuş, Hendek de Medine’yi
canla başla müdafaa etmiş Hayber den Huneyn’e oradan mekkenin fethine
kadar gözbebeğimiz neredeyse orada olmuştur. Bütün gazalara katılmıştır.
Geceler boyu nöbetler tutmuştur ona gelecek bana gelsin demiş kendi
bedenini siper etmiştir.
Hz. Ebu Eyyub zaferle biten deniz muharebesi sonunda esirler arasında
bir kadının ağladığını görür, nöbetçilere sorar
-Bu kadın neden ağlamaktadır?
-Bilmiyoruz Ya Eba Eyyub!
Kadının dilini bilen birisi bulunur, tercümana sorar neden ağlıyormuş?
-Çocuğundan ayrı kalmış Efendim!
-Çocuğunu bulun anasının yanına getirin kavuşturun anacığına
-Ya Halid.. O kadını tanıyor musunuz yoksa? Allah Tealanın Resulünün aşığı
cevap verir. Sevgili peygamberimizden işittim ki 'Her kimse çocuğu anasın dan
ayırırsa:Cenab-ı Hak onu ahiret gününde bütün sevdiklerinden ayırır.”
Yüzümü kara çıkartmayın.
Hz. Ebubekir ile beraber olmuştur hilafeti süresince, Hz.Ömer’i de yalnız
Bırakmaz, Hz.Osman neredeyse o mübarek insna da oradadır. Hz. Ali
fitnenin kaynağına düştüğünde Hakk’ı temsil eden o mübarek insanın da
yanı başındaydı. Suriye den Filistin’e, Mısır dan Kıbrıs’a kadar gittmiş
Hak yoldan doğru bildiği yoldan kıl payı şaşmamıştır.
Hicretten 52 yıl sonra,İstanbul üzerine İslam seferi açılmış, Mısırdan Şamdan,
Arabistan’ın her yerinden ayrı ordular gelmişti. Resulü Ekrem Efendimiz
Buyurmuşlardı “ İstanbul elbette fetholunacaktır. Onu fetheden emir ne
güzel emir ne güzel askerdir.” Bu methedilen askerler arasında olmak isteyen
Müslümanlar akın akın İstanbul fethine koşmaktaydılar. O sırada Hz. Ebu Eyyub
rahatsızdı.Cihat haberleri duyulunca heyecanla doğruldu, İstanbul gazasını işitince
gözleri parladı hazırlıklara başladı. Yakınları
-Ya Eba Eyyub 70 yaşını geçtin bu sefer uzun ve tehlikelidir.Sevgili peygamberimin
Medine’ye gelişlerinden yarım asır sonra arkadaşları İstanbul önlerine gelmişlerdi
Cennet Mekan mübarek mihmandar kalın surlar dibinde vefat etmek üzeredir.
Güçlükle konuşmaktadır. Mücahitlere selam söyleyiniz. Onlara Resul-i Kibriya
Efendimizden duyduğum şu mübarek sözleri bildiriniz.” Her kim Allah’a şirk
koşmadan ruhunu teslim ederse Cenabı Hak onu cennetine koyar.Etrafındaki
kahraman gaziler askerler gizli gizli ağlamaktadır. Ak sakallı cennet mekan
gazi son bir gayretle sizlere vasiyetim olsun, öldükten sonra naşımı burada
bırakmayın Gazilerin gidebildikleri en uzak yere götürün! Bizans topraklarının
İstanbul’a en yakın noktasına defnedin. Zira Peygamber Efendimiz Konstantiniye’de
kalenin yanında racül-i salih defnolunacaktır.“ Buyurmuştu.
Ertesi gün büyük sahabe,mihmandar, sevgili Resulümün akrabası,hadis katibi,bütün
seferlere katılan,onun yanı başında soluk alan soluk vermekten çekinen,sabahlara
kadar o rahat uyusun diye nöbetçilik yapan vefa insanı,hak dostu peygamber aşığı
mübarek insan sultan sultanımız Eyyub Sultan Hazretleri kelime-i şahadetle tertemiz
ruhunu sahibine iade etmiştir. Sevgilisi Resulullah’a kavuşmuş vasiyeti aynen yerine getirilmiştir. Bizanslılar tarafından bile mukaddes bilinmiş ayakucundan şifa niyetine su içilmiş kabri şerifi 800 yıldan fazla gizli kalmış.
İstanbul’un fethinden sonra türbesi yapılmış halen İstanbul’un manevi fatihi mübarek gönüller sultanın, nadide şahsiyet Eyyub Sultan Hazretleri dost,düşman,dertli,borçlu,sıkıntılı, üzüntülü her tür insana ev sahipliği yapmakta,herkesi bağrına basmaktadır.
Hacı adayları,önce Eyyup Sultan Hazretlerini ziyaret edip,sonra kutsal beldelere mukaddes topraklara gitmektedirler..
Allah (cc) ondan razı olsun
Necmiye Sarpkaya
Kayıt Tarihi : 18.11.2006 13:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Elleriniz
dert görmesin Efendim...
.
Saygılar Sunarız...
.
Vesselam
Sizi candan tebrik ediyorum
Allah razı olsun
selam ve duam ile
Teşekkür ediyorum....
Saygı selamla
Ümran Tokmak
Bu ulvi araştırmalarınız ve bizi mücehhes bilgilerle
donattığınız için size çok teşekkür ederim.
Kişi odur ki geçmişiyle övünmeli, atalarının kim olduğunu bilmelidir.
Sizde bu işin bir erbabısınız.
Gücünüze güç eklensin, kaleminiz hep yazsın..
Keşke verebileceğim yüksek bir puan olsaydı..
Selamlar..
TÜM YORUMLAR (8)