Eyyam-ı Hal Şiiri - Ali Ulvi Şahin

Ali Ulvi Şahin
160

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Eyyam-ı Hal

Yürüdü insanoğlu, burnunun doğrusuna,
Ne bulduysa yükledi atının sağrısına,
Hile, desise, kumpas, çare: baş ağrısına,
İnsanın: Çırılçıplak ortaya çıktığı gün;
Bülbülün: Naz-ı gülden; usanıp, bıktığı gün.

Kış günleri, tipi var, ne mümkün karşı durmak.
Dizde derman kesilmiş, kolay iş, ele uymak.
Eğilmeden yaşamak, fırtınayı yok saymak:
Buzda yürümek gibi; ayağın korktuğu gün;
Bülbülün: Naz-ı gülden; usanıp, bıktığı gün.

Sevgi neden saklandı? Kaşların arkasına…
Göz saygıyı arıyor, bakıyor markasına,
El açık veya yumruk, çok bağlı kol kasına;
Gücün: Hakkı, hukuku; alevsiz yaktığı gün;
Bülbülün: Naz-ı gülden; usanıp, bıktığı gün.

Her ok hedef şaşırdı, başka şeyler arıyor,
Mutluluk kanatlandı, yer yüzünü tarıyor,
Hayat daha başlarken; dar nefese varıyor;
Herkesin gerilerden; uzanıp baktığı gün:
Bülbülün: Naz-ı gülden; usanıp, bıktığı gün.

Aileler küçüldü, iki kişiye bir ev,
Masraflar pek çok kalem, faturalar oldu dev,
Çocuk, hanım, keyifsiz; bu gün olmaz! Yarın sev…
Evde: Öfke selinin yakıp da, yıktığı gün,
Bülbülün; Naz-ı gülden; usanıp, bıktığı gün.

Ali Ulvi özledi: hasretle sarılmayı,
Heyecanla, merakla, sevgiyle; sorulmayı…
Zevk içinde çalışıp, terleyip yorulmayı…
Olur olmaz şeylerin: fazla can sıktığı gün,
Bülbülün: Naz-ı gülden; usanıp, bıktığı gün.
16 ŞUBAT 2012

Ali Ulvi Şahin
Kayıt Tarihi : 9.11.2013 14:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Ulvi Şahin