Eyy Dağlar! ..........Gülce

Mikdat Bal
4096

ŞİİR


45

TAKİPÇİ

Eyy Dağlar! ..........Gülce

Buradayım geldim ben, ey dağlarım size döndüm, size ben
Bana susmanızı anlamıyorum, ne kadar özlemiştim,
Size kavuşmayı, böyle mi sizin hoş beşiniz bu nasıl iş?
Kırk yıldır gurbetteyim kalkıp geldim size ben
Benim ben hani eski dostunuz!
O garip dostunuz!

Benim ben! ! Eski bir dost! !
Bir zamanlar bensizliğime tahammül bile edemediğin
Hep yakınırdın benden nerdesin diye
……………….İşte geldim karşındayım hoş geldin desene
………………..Gözüm gönlüm neşe dolsun hasretim busene
Muhteşem bir ikiliydik bir zaman
Gurbet beni esir aldı yıllarca
Hep yad ettim unutmadım hiç
Seni yana yana..

Yeter artık bu nazların son bulmalıdır
Yönelecek senden başka bir dağım kalmadı
Buluştuk ya barışalım dost kalalım olmaz mı?
Bir de
Bundan böyle ayrılmadan hayat sürelim
Daha darılmadan, hoş günler görelim
Bilirim sen beni hiç unutmadın, hiç terk etmedin
Benim gibi sen de yandın tutuştun, hasretimden
Lakin şimdi nazlanıp benimle oynarsın…

Anlatayım ben senden neden uzak kaldım
Gurbetçiydim yadellerde, dünya derdine daldım
Gece gündüz çalıştım ancak kendim ile çeliştim
Hasret varken ihtiyaçlar elim kolum bağlamış
Yani anam ağlamış…

*

Gurbetçiyi mazur gör binbir derdi var onun
Derdini anlatamaz ağızı var dili yok!

Savruldu diyar diyar başka elde kök salmış
Kütük olmuş fidanı tutunacak dalı yok!

Gözden uzak olunca şaşakalmış zavallı
İzini takip eden pek bilinçli dölü yok!

Belki düzelir diye yıllarca umut etmiş
Sonunda pes etmiştir bunun başka yolu yok!

Boynu bükük bir halde kimisi geri gelmiş
Sıhhatini kaybetmiş imrenilir hali yok!

*

İşte bu; ey dağlar!
Bunu için geç geldim kusuruma bakmayın
Barışalım şimdi biz, olmaz mı?
Kül oldum yandım bittim, sizde beni yakmayın
Özlemime son verin, hoş geldiniz deyin…

*
Benim, ben; dostunuz!
Bir zamanlar üstünüzde çelik çomak oynayan ben
Hayat vardı takat vardı ateşsiz kaynayan ben
Siz miydiniz ağırlayan, yüzeyinde, inlerinde bağrında beni
Siz miydiniz Siz miydiniz Siz miydiniz ey dağlar! ..

*
Dostlarımla demet, demet çiçekleri topluyorken
Cömert idin fazlasından kekik bile sunuyordun bize
Ben şimdi takatim yok
Uzaktan el sallarım, bir gül bana ne olur, buna da mı yok?
O halde ben buradan sen ordan ağla!
Derelerinle çağla!
Vuslata umudum kalmadı, dizlerimin dermanı yok
Bari içeceğim suyumu sağla!
Kara bağladım, sen kar’a bağla!

Çok az şeyler arz ettim daha çok birikimim
Maksadım dertleşmekti yoktu başka meramım
Dolaşırım sersefil sormaz ki biri kimim?
Durum bundan ibaret bu da benim dramım

Cepte iki pasaport konacak mekanım yok
Yer yurt değil ki kastim çok şükür onlar hazır
Kök saldım yad ellerde sökecek imkanım yok
Parçalanmış yüreğim ne rahat var ne huzur

Esir alır insanı bazen küçük sorunlar
‘Ağacı kurt bitirir insanı dert bitirir’
Evlatlar moloz çıkmış şimdi almış torunlar
Anadil olmayınca yollarını yitirir

Ah Mikdati: dünyanın bitmez kahrı kederi
Her şey yalanmış meğer boş yere didinmişsin
Kimse değiştiremez, belirlenmiş kaderi
Dünyanın gamını yük ne diye edinmişsin

Mikdat Bal
Kayıt Tarihi : 11.10.2013 19:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İhsan Şahin
    İhsan Şahin

    Hissederek okuyunca insan hüzünlendiği kadar başka başka hallere giriyor. Kaldı ki Zat-ı Şahanelerinizin şiirine yorum yapmayı ben şahsen haya ederim. Sağolasın ÜSTADIM...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mikdat Bal