Bak, çatından alnımın haince vurulmuştum
İçimde zemheri bir karakış yaşıyordu
Yalnızlığın başkenti aşı boyalı evde
Bir şamdanda usulca altı mum yanıyordu
Aslında biliyordun bütün olacakları
Şahittin yüreğimi yakıp yıkan her şeye
Hüzünlenmiş, gözyaşı döküyordu bir serçe
Gözlerimse sadece sana yalvarıyordu
Birlikte gitmiştik hani o lunaparka
Dönme dolap ansızın en tepede durmuştu
Seninle sessizce bakarken gökyüzüne
Sanki bütün yeryüzü aşka selam durmuştu
Biz değil miyiz söyle sahilde dolaşan çift
Ellerin ellerimde değil mi artık yoksa
Adaklar adamıştım, çaputlar bağlamıştım
Geri dönersin diye biraz umudum olsa
Gör, şamdandaki mumlar da sönmeye durdu işte
Gönlümden geçen şimdi sadece derin bir vah
Bir ömür seni özlemekle geçti yazık ki oysa
Bilsen nasıl aydındı geldiğin günkü sabah
Şimdi taptaze bir ayrılığın tam ortasında ömrüm
Yüreğimde yatmakta gözü yaşlı bir Eyvah
Gidiyorum sevgilim, helal et bana aşkı
Sana derin bir ah kalsın, bana zor bir Eyvallah.
Kayıt Tarihi : 12.5.2021 23:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!