Eyvahını Alıp Kovala
Köyünden vatan borcu için ayrıldığında
Ne tarla derdin vardı ne bağ ne bostan
Arkada değildi gözün hiçbir zaman
Dönüyordu devran ana baba arkasında
Teskereyi almadan yazdırıldıĝın
Zonguldak maden ocaklarına
Gülmüştü şansın, ellerindeki nasıra
Kolundaki pazunun hatırına
Son tekne kazıntıları idiniz, maden işçilerinin
Annenin gönlüne giren gelin adayı
Çoktan hazırdı seninle yuva kurmaya
Bir işmar yetti düğün dernek yapmaya
Bir iken iki olmuştunuz
Sıra gelmişti
Başınızın çaresine bakmaya
Ufak ufak başladı tıngırtı sofrada
Ne duruyor gayınna gayınta yanında
Bir oda verelim yesin içsin orada
Durur mu yeni gelin tek başına
Giderdi hayat arkadaşının ardı sıra
Bir yolunu bulup söyledi can yoldaşına
Tası tarağı toplayıp üç beş yıl sonra
Yıkıldı göç ihsaniye küçük tünel üstü
Yamaçlarında bir gecekonduya
Hazır değildi hiçbir şey burda da
Yaşamak aslanın ağzında
Yaşamak bıçak sırtında
Varlık yokluk arasında
Maaşlar maşallah haftalık ayarında
Geride kaldı etiketsiz, kilosuz meyve sebzeler
Köyde kaldı çan sesi, zil sesi, horoz sesi
Folluğa uzanıp yumurta alan eller
Canın istediğin zaman tavuk kesmeler
Börek üstü çifter çifter yemeler
Kese kağıdı, file görmüştü şimdi gözler
Bir ekmeğin yarısı, çeyreği bile torbaya girer
Çoktan aranır oldu köy yaşantısı
Ekmek elden su gölden devri zamanı
Emeklilik gelmeden kapandıydı
Ana baba ocağının kapıları
Yeni baştan yazılacak burada
Aile yaşantısı işçilik yol haritası
Bitti yıllar geldi emeklilik çağı
Dönecekti köyüne hasretiydi
Yılların bitmeyen sancısı
Ana baba göçmüştü öbür dünyaya
Kapalıydı kapıları açılmadı bir daha
Soluksuz kalmış bu yuva
İçine bir sızı düşer, eli varmaz
Kapının tırkızına
Girmek zorunda doğduğu yuvaya
Toplayıp gücünü sol yanında
Bulur kendini zamanın koynunda
Sanki anası ocak başında babası damda
Sıra sıra odunlar duruyor sayatın duvarında
Yerinde saymış zaman
Muhafaza etmiş kendini kapının ardında
Gün doğmuş gün batmış dışarıda
Yok saymış kendine hükümsüzmüş
Bir tutam zamanı tutsak etmiş bağrında
Türküsüz şiirsiz elsiz ayaksız
Bacası dumansız
Belki her şey yerli yerinde ama
Odalarda örümcek evleri
Çatıdan düşen yağmur damlası
Birikir sayatta
Ah ana, ah baba ben geldim bak
Eline eyvahını alıp kovalasana
Tarlada sınır gitmiş avla çürümüş
Doğa almış verdiğini yeniden
Dedem zamanını ele geçirmiş yine
Yeni baştan elek tekne düz sen hele
Muharrem Akman
26/04/2020/Zonguldak
Kayıt Tarihi : 27.4.2020 17:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!