Çoklar gibi ne yazık, bizde şaşıp, aldandık!
Şu dünyayı lâyemut, hayatı sonsuz sandık.
Onun için büsbütün, daldık türlü gaflete
Kaldık yaban, bigâne; nice mühim hikmete.
Nebilerin yolunu, eylemedik ihtiyar
Göstermedik ciddi say, olmak için bahtiyar.
Refik oldu pek çoğa, ne yazık ki bedbahtlık!
Baştan sona hayatlar, oldu ah’lık, eyvah lık.
Hak yoluna hasretmek, ömrü büyük kar iken
Bad-ı heba harcadık, alternatif var iken.
İsraf olan hayatın, telafisi na-mümkün!
Varsa sende çaresi; kulağıma de; ”mümkün”!
Hiç tükenmez zannettik, gençlik denen nimeti
Tekzip etti her zannı, erken gelen bir ati.
Olduk gamlı yaşlılar, aynalara küs duran(!)
Biziz elbet bizleri, miratlara küstüren.
Uymasaydık şeytana, yaşanmazdı şu hüzün!
Az bir lezzet uğruna, bu netice çok hazin.
Mümkün iken kazanmak, dünya ile ahreti
Alçak nefsin yüzünden, azap oldu ah, ati!
Hiçte ağır değilken, nefis için diyanet
Bir parmaklık bal için(!) oldu bunca ihanet.
Kaçmış iken fırsatlar, dövünmeler faydasız!
Geçirttiniz bir ömrü, isyan ile kayda siz.
Gelmez geri o, günler, mazi oldu ne çare?
Şu sahrayı dünyada, kaldık naçar, biçare.
Tek bir ümit var artık, o, da; Hakkın çağrısı!
O, davete uyanın, sona erer ağrısı.
Kim isterse kazanmak, o rahmeti yeniden?
Af dilemek zorunda, tevbe ile saniden!
Neresinden dönersek, kardır elbet ziyanın!
Son fırsatta kaçmasın, ey gafiller uyanın!
Cihat ŞAHİN
18.09.2010-İZMİR
Kayıt Tarihi : 18.9.2010 12:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!