Emrahı,Keremi,görün Şenliği,
Heceyle tutmuşlar şiir günlüğü,
Vezinle gezmişler şehiri köyü,
Hecesiz yazan ozan gösterin.
Mecnunu,leylayı heceye yazdım,
Sabaha,akşama,geceye yazdım,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Akbaşım korkarım gitti kültürüm,
Herhalde tükendi kalmadı türüm,
Ah vah ile geçer bu benim ömrüm,
Bunları yakacak kazan gösterin
Mükemmel anlatım gözlemler tam isabet sözlerle haklı sitemde kutluyorum güzel bir çalışma gönlünüze sağlık sevgilerr
:)))))))))))))))))))) anlamam heceden , vezinden
yazarım gönlüme ne düşerse ben,
gönül damlam derim şiir diyemem
şairlik kiiim ben kim bilemem
yozlaşmayı asla tasvip etmem
kültürüme sahip çıkarım ben
ahlâki değerlerden vazgeçemem
kızdım mı eser gürlerim
yanlış olanı eleştirdim diye
dokuz köyden kovulsam da
onuncuyu bulurum ben
kaleminiz üşümesin.........:))))
Demek ki batıya özenti = yozlaşmak demek...
Gidişat hiç hoş değil.
O halde biz, biz olalım kendi kültürümüze sahip çıkalım sayın Akbaş.
Kaleminize sağlık.
Saygılar.
Emrahı,Keremi,görün Şenliği,
Heceyle tutmuşlar şiir günlüğü,
Vezinle gezmişler şehiri köyü,
Hecesiz yazan ozan gösterin.
Mecnunu,leylayı heceye yazdım,
Sabaha,akşama,geceye yazdım,
Yozlaşmış kültüre bir mezar kazdım,
Kıl oldum,tüy oldum,düzen gösterin.
Biri çıktı neremi,neremi dedi,
Medyada buna afrodit dedi,
adabı,erkanı,ahlakı yedi,
Bu sahte yüzlere kızan gösterin.
Akbaşım korkarım gitti kültürüm,
Herhalde tükendi kalmadı türüm,
Ah vah ile geçer bu benim ömrüm,
Bunları yakacak kazan gösterin.
NE KADAR TÜKENİRSE TÜKENSİN YİNE O KÜLTÜRÜ YAŞATANIMIZ VAR MESELA ŞU AN YAZDIĞINIZ HECE ŞİİRİ GİBİ ...DEĞERLER VAR OLDUĞUMUZ SÜRECE VAR OLACAKTIR..ŞAİRİİRİN YÜREĞİ VAR OLSUN
Günümüzdeki yozlaşmanın ifadesi...Dizeler harika..Kutluyorumm..Saygılarımla...
Ne güzel anlatmışsınız günümüzü.Tebrikler.Şiirce kalın.
kültür yozlaşması başını aldı gidiyor. varlığımızı koruya bilmenin yolu bizi biz yapan değerlere sarılıp onları yaşatmakla ancak var oluruz.
saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta