Eyvah!
Eyvah! , demek faydasız tren gitmek üzere,
Bu sevda yetişmedi ömrümün baharına.
Artık vuslat çok uzak, siren ötmek üzere,
Aklım takılı kaldı gözünün buharına.
Sanki yıldız buludu ışık saçan özleri,
Dilimi lal eyledi duyulmadan sözleri,
Okyanusları yuttu eşsiz mavi gözleri,
Gizeminde kayboldum bakarken zahirine.
Ey güzel! sana küsüm, onca yıl kaçtın benden,
Tam elli yıl aradım, haber gelmedi senden,
Yarını adres verdin, beni yürüttün dünden,
Hangi bulut yaş dökmez sevginin tahirine?
Zamanı mıydı şimdi? vardım elli yaşıma,
İmkansız bir hayali neden sardın başıma?
Gözlerim kurumasa bent dayanmaz yaşıma,
Sana kim görün dedi ömrümün ahirine?
Bildiğin ufuk var mı bana kucak açacak?
Gecem bitmesin diye güneş benden kaçacak,
Bu ömrün kalan kısmı ah ile mi geçecek?
Bu derdi atsam almaz dünyanın bahirine.
Mevla’m tek mi yarattı efsunlu tatlı dili?
Aklını sorgularım duyan olmasa deli,
Yayılan aşk kokusu kurutur gonca gülü,
Dünya değersiz kalır sözünün beherine.
Talep edemiyorum, unutmaksa imkansız,
Bu derdin ilacı yok, sancılarım amansız,
Marazı aşk sinsiymiş, yakalarmış zamansız,
Halimi kim arz eder Kalplerin Mahirine?
Mustafa Hoşoğlu
10.02.2015
Zahir:Dış görünüş
Tahir:Temiz
Ahir:Son
Bahir:Deniz
Beher:Her biri
Maraz:Hastalık
Mahir: İşin erbabı, ustası
Kayıt Tarihi : 10.2.2015 19:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!