EYÜP’TE SABAH NAMAZI
Bu akşam yeniden gönlümü hicranla dolduran;
Bir hasret uyandırır beni esrarlı uykudan...
Mehtabın ışığında raks ediyorken Marmara;
Sarmadı uyku düştüm derviş misali yollara...
Ruhu kararmış karanlık bir sokaktan geçerken;
Rastlamıştım sükût etmiş bir âşığa içerken...
Dedim ki: Gel kardeşim Hakk şarabından içelim;
İçelim ki bu sevgimizle Sırat’ı geçelim...
Baktı bana yutkunarak yaşlı yaşlı gözlerle;
Bir rüyadan uyandı içinde bin bir elemle...
Eski halet-i ruhiyesinden belirdi uzlet;
İnsanın hilkatinde her zaman mevcuttur ülfet..
Derken koyverdi peşimi nurlu bir yola düştük;
Güvercinler gibi ilahi kapıya üşüştük...
Adım atınca içeri ilahi bu ne sedâ;
Her yaşta kulun etmek için tââtini edâ...
Kimi yakın civardan kimi de uzaktan de gelmiş;
Hakk aşıkları avluya seccadeleri sermiş...
Bir terennüm ki inşirah veriyor gönlümüze;
Sıyrılıyoruz biz nefsin pençesinden sessizce...
Bu şafak vakti duyulan dâvudî ses mihraptan;
Süzülüyor gözyaşları buram buram yanaktan...
Karanlık sokakların müptelası olan aşık;
Hakkın yolunda artık kendi ruhuyla barışık...
Uzak bir coğrafyadan gelmiş Mihmandar-ı Nebi;
Fatih bitirmiş nice gönüllerdeki hasreti...
Akşemseddin misali heybetli yâdigâr çınar;
Seher yeliyle yaprakları hû hû diye sallar...
O’nun şûle-i hicranı etmiş kalpleri dildâr;
Dilbeste gönülleri dil-efrûz eylemeli yâr...
Kapısında dil döktüğün olmasın fani ağyâr;
Bir neşve ki emaresi şikeste kalbi sarar...
Açılan avuçlar eder ifade-i meramı;
Bir başkadır Eyüp’te bu sabahların her anı…
Alevlenir gönülde Hakk’ın bunca yıl hicranı;
Zira bu nurlu sabahların gelir serencamı...
Hasan KOCABOĞA
Hasan KocaboğaKayıt Tarihi : 25.12.2016 22:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!