Bırakma ellerimi boşluğa
Dönüp de gitme ne olur
Gözlerimi dikili bırakma ufka
Kaçırma gözlerini, yüreğim yufka
Ne olur böyle olmuyor sevdiğim
Kelimeler düğüm düğüm boğaza dizilir
Konuşmak imkânsız, gözlerden yaş süzülür
Nice ağıtlar maniler, gazeller dizilir
Anlatmak imkânsızlaşır, öyle zor ki ayrılık
Bahar mı, kış mı yaşadın bilinmez
Aziziye tabyalarında üç direk
Yürek ister, bu şehre girmeye, yürek
Elinde kör baltasıyla, Nene Hatun;
Haykırıyordu, haydi kızlar, düşmanın defterini dürek
Erzurum, kalelerden bir kale
Özgürlüğün, simgesi, güneşidir
Ekmeğimin katığı, aşıdır
Vatanımın temel taşıdır
Al kırmızı şanlı bayrağım
Burçlarda bir başka oynatır yüreği
En sıcak yuva, ana ocağı
Mutluluk yuvası, ana kucağı
Umudu, heyecanıydı dokuz ay
Ne cefalara katlandı, vay anam vay
Rabbim onda can verdi, manası incecik
Hayaller bitti; Miryekefelon da
Dünyanın en müthiş harbi oldu, şu boğazda
Boğmak için Anadolu Türk'ünü de
Bin bir hileyle, saldırdılar Çanakkale de
İnsan kanı aktı boğazdan
Bir kapı ki, bir gün sana da aralanır
Geride kalan mahzun olur, yaralanır
Beklide onulmaz yara sende kalır
Zaman bu, herkes bu yolda yol alır
Üzerine nasipse, dikerler sivri taşı
Hasret çökmüş kollarıma
Tuzaklar kurulmuş yollarıma
Elimde mendil, gözümde yaş
Kimseler uğramaz oldu yanlarıma
Baharım gelip, Çiçek açmıştı.
Ak düşse de saçlarıma
Bükülse de dizlerim
Yorulsa da gözlerim
Hep seni bekleyeceğim
Yıldızlar altında bekleyeceğim
Ay nasılsınız! der, kırılır eder hasbıhal
Arkanı dönersen, ederler alay hal
Adam sende, buda kim der canım mal
Konuştuğu yalan, ettiği gıybet, dili nal
Gözleri güler, sanırsın gerçek dost
Fırsatçı, hemen arkadan vurur kalmaz post
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!