Yüzyılların gerisinden
Bozulmadan gelen heybetli taşlar
Kimine fes, kimine sarık giydirilmiş
İnce işçilik
Sade taşlarda yok değil hani
Ne güzelde kazınmış arap alfebesi
Kafa kağıdı bilgileri bir çoğu
Altında ruhuna El-Fatiha
Neler nele yaşamışlar kimbilir
Goygoy cular, kayıkçılar
İstanbul beyefendileri
Elifi bile sökememiştir belki
Kopup gelmiş taşra kasabalarından
Sondurağı Eyüpsutan.
Enderundan mı yoksa medreselimi
Külliye mi bitirmiş Fatih te kimbilr
Bir altın dişi için açılmış güzelim mezar
Şad olan ruhlara saygıya aldırmadan
Evlendirilmiş bir kız dır
Ondört yaşında
Alınınca yüz akçe
Başlık parasına
Makam mevki sahibi bir zat
Herhalde şurda yatan
Birde gölge almış
Yaşlı bir çınardan
Ah o sitemler,o hürmet, o ilgi
Beyim, nefes darlığı nargileyi üflerken bastırmasın
Telvesiyle içme şu kahveyi
Saf, temiz, günahsız
Melekler gibi
Bebeklerle
Çocuklarda yatıyordur nice
Geçmiş zamandan İstanbuldan
Arıyorum kabrinizi
Keskin kılıca diliyle bakan demirci
Kavuklu, pişekar, ibiş,sizi gidi dilbaz
Neredesin ateşi yutan sihirbaz.
Özledim güzelim lise yolunu
İki tarafı mezar mis gibi kokar
Gelelim sevgilim bir gün
Fatiha okuyalım bir pazar.
Kayıt Tarihi : 6.9.2007 15:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Engin Malakçı](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/09/06/eyup-sultan-mezarligi.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)