Dostları gördüm geçen
Eskiydiler
Yıllar boyu, acı çeken
Sevgiliydiler
Gözlerde yaş, aşkı seven
Yürektiler
Gözlerim kamaşıyor, o berrak, saf güzelliğine
Düşünüyorum durmadan, boyuna ve de enine
Bir telaştır geçiyor ömür, farkında mısın?
Canım sın, Kanım sın, Sevgilim ve de Karım sın.
Beynimin bir köşesi kış, diğeri ise yaz
Selam ey penceresinden baktığım
Herşeyiyle yaban hayat
Öylece kal, ne sen beni
Ne de ben seni kollayayım
Bu süreç böyle gelmiş
Bırak gitsin öyle
Hayata dair bütün anıların
Gelip de geçecek usul usul
Zahmetsiz süren tüm zamanların
Pişmanlığıydı aslında bu okul
Yada bahçesinde çiçekler koklanmamış
Ama bakımlı ve de sulanmış
Akşam üstüne doğru, kış ayazı
Zaten soğuk olan hava karardı
Pencerelerde sıcaklığın dumanı
Sakin bacaların, huzurlu ıslaklığı
Evlerden birinde, yalnızlardan birhaber
Gecenin bütün güzelliği, kalplerde gizli
Aydınlıktan farkı, tevazudan ibaret
Sabahları cesur olur insan neyazık ki
Karanlıktan farkı, ihlastan ibadet
Geceyle aydınlanır, sevginin yüzü
Bu beden, basmadıysa sırra kadem
Neredeydi ilk isyan, başlatan kimdi
Elma yendi ise, ezelde madem
Yolculuk mu başladı, bekaya şimdi
Kaybolmak üzere suya düşen
İnsanın ömründe vardır ya
Ulaşılmaz, gerçek gibi rüya
Önce sisler içinden bir ses
Sonra bir rüzgar, bir nefes
Çürütmüş tufan, yıllar boyu
Bir sır var hayata dair
Öyle ki dünyada ki en tatlı sır
İnsanın en acılı haliyle
En duygulu hali arasında bile
Hüzün, hasret, vuslatın doruklarında
Kimselere, sormadım seni hiç
İçimde beliren, tarifsiz bir sevinç
Ne bir söz, ne de bir hece
Sendendir, sade ve sadece
Kimselere, sormadım seni hiç
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!