Gözlerimi kapattığımda,
bir metre karelik toprakta.
Beni dünyaya yapmış olduğum,
en büyük şakanın bu olduğunu söyliycek tanıyan herkez.
Hiç iki dakikadan fazla sabit kalmadım ben.
Söyleyemediğim kelimelerin,
en hicivli ve en anlamlı
çümlelerinin noktasını seninle koydum,
beynimin ve ruhumun birleştiği yerde.
Okadar iç içe geçmiştiki gelecekle geçmiş.
Aklıma şiir yazmaya yetecak kadar kelime gelmedi,
bu akşam.
Yada hiç bir kelime şiir olmaya gönüllü deyildi.
Kelimelerde biliyordu hiçbiri seni anlatmak için yeterli deyildi,
diyecektimki!
Kelimelerden biri atıldı hızla öne.
İnsan ayrılmak istemez
gönlünün dip,köşe heryeri pamuklarla sarılıyken,
nefesinin göz bebeklerinde sıkıştığı şehirden
Aklı saklı kalan özlemlerini unutmaz,
elini sallarken,
Seninle başlayan her çümlede.
Bir damla yaş düşüyordu,
vicudundan süzülerek yere.
diyorlardı; 'Ses çıkarırmı göz yaşları'
Çıkarıyo işte.
Hemde birer bomba gibi.
Bi gün anladım,
siyahın neden,
kırmızının niçin,
kullandıkca daha kasvet verdiğini.
Hayat tablomdaki kıvırcık saçlı güzel kıza.
Bir duvar saati gibi bozukta olsa,
İçi boşaltılmlş bir saksı gibiyim son günlerede.
Bonboş bir saksı nasıl çiçe açamazsa kendibaşına.
Öyleyim işte.
İçi bpşaltılmış bir saksı gibiyim son günlerde.
Bonboş bir saksıyı koklamak için nasıl kimse yeltenmezse.
Hayatı anlata bildiğim kelimeler,
tuzruhu gibi yakıyordu gırtlağımı.
Ve yüreyim hijyenik pazartesi akşamları yaşıyordu,
belediyenin yıkadığı caddenin bonboş sokaklarında.
Hayat çamaşır makinasında,
90 derecede, önyıkamayla,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!