Herkes üç harfin, düşmüş peşine,
Kaç asırladır, onu irdeler.
Galiba beşerin, gelmiş işine,
O kelam uğruna, dağları deler!
Aşk işkten gelir, işkse sarılmak,
Gayedir zevke, aşkla varılmak.
Salike zor gelse, yolda yorulmak,
Çıkar ortaya, rezil sahneler.
Acizdir insan, payanda ister,
Daima birine dayanmak ister.
Bulursa bir etek, ram olur hisler,
Ona sarılmak için, döker nameler.
Gayesi zirveye, onunla çıkmak,
Ne var yukarda, seyredip bakmak,
Güzelse makam, gemiyi yakmak,
Bu yolda âşık, kimleri eler!
Maşuku sıkar, onu mahveder,
Sarmaşık misali, tam bertaraf eder.
Sanır cahiller, kul tavaf eder,
Reddetse maşuk, böğrünü deler!
Zayıfsa direk, boğar öldürür,
Nefsi haz için, gülü soldurur.
Sanmayın onu, meşkten güldürür,
Ne onu güldürür, ne kendi güler!
Âşıkta maşukta, daima mutsuz,
Boğulur zerrede, kalır umutsuz.
Yüreği çöl olur, susuz ve kutsuz,
Daima maşuka, mutsuzluk diler!
Muhabbet habbenin, meyvedar tarzı!
Ondan halketmiş, mevlamız arzı.
İşte bu sevgi, sevginin farzı,
Lillah içindir, yalnız ilgiler!
Koymuş mazide, kalplere halık!
Kaide etmiş, evrene malik.
Malik’e minnettar olursa salik,
Habbe şecer olur, verir meyveler!
Önce tam iman, sonra marifet!
Onda mahir ol, yolu tarif et!
muhib ol hakka, kendin arif et!
Bulursun o zaman, sen neler neler!
Biri lahuti, biri nefsanî,
“Ulvi olanı al” diyor sani!
Bu nezih yola, olursa kani,
Arifler arzda, sevgi sahneler.
“Eyne sera eyne Süreyya? ”
Biri bir katre, öbürkü derya.
Birinde bir sultan, sairde parya,
Hayatın kalburu, senide eler!
Nerede aşklar, nerde muhabbet?
Siz daim duyun, samed’e muhabbet!
Kalplerde tek mahbub, olursa samed,
Bahtlar fetholur, atiler güler!
Kayıt Tarihi : 25.3.2007 13:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!