Camı yutuşundan belli sen de mühürlendin.
Kırılmaz sanki tasman,
Onu tutan da sensin
Samimiyetin diğer tasmalarından biri
Günün sonunda sen de benim gibisin...
Benliğini ne bi betimleme ne bi ünlem değiştirir
Söylesene bana, neden ayak izin yok kumlarda?
Söylesene bana, neden morluk var boynunda?
Beş yüz asır geçse de, senin gibi çeliklerim olamaz.
Siyah lekeli gri yollarda,
Kumlu ayaklarımızla
Koşalım mı, gözlerimizdeki karanlıkla?
Hiçlikti ölümden sonrası
Sopranodan çıkanın anlamı kalmadı
Geri kalan korkunç melodi ve gözyaşı
Dua ederler "İsa günahlarını bağışlasın"
Bilmezler ismim yahuda
Nietzsche babamdır
Kumdaki kürekler karımda
Özlüyorum seni
Lanet başlar yediden sonra
Özlüyorum seni
Yanaklarım kupkuru, kalbim ıslak
Özlüyorum seni
Bıraktın beni kabusumdakiyle
Gelmez oldu o da
Bekliyorum rüyama gir diye
Karnımdakiler pek zevk vermez oldu
Oysa bu zevk için kızılla şevişirdim
Kumunda yalnız bıraktım lakin küreğim karnımdaki kelebekleri gömüyor
Bağnaz bi ayı gibi olmayan bala inan
O bal için öldürmediğin arı kalmasın
Minik cesetler ve demir kokusu
Ellerinde kızıl bal
Ağzı tatlı demirle dolu
Elimde Nazım Hikmet şiiri, polis kapımda.
Neden kapımdalar?
Elimde nota kâğıtları, akbabalar başımda.
Neden başımdalar?
Zemherinin oğluyum
Meryem, bana zührevi bi hastalık bulaştırdı
Bu yüzden babam damarsız doğmamı diledi
Altıya geldim... Deccalim sırtımı deşti
Kabusumdaki adam yoluma ışık tut
Boş bi levha kafam




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!