Eylülüm Ben...Sana Dökülürüm Bir Tek Şii ...

Oysa alışkındık
suskun hatunların
mezara sır götürmesine
ezberi bozdun şair.

Kutluyorum.

Yaşanmış bir aşk da olabilir, yaşanmamış da; sonuçta güzel kurgulanmış bir şiir. Sanırım bazıları kıskançlık nöbetine girmiş.

Şiiri tekrar tekrar okudum ve edep dışı bir şey de göremedim. Tekrar kutlarım.

Şusuna, busuna, kimliğine, kişiliğine yaşadıklarına saygımız sonsuz olmalı şairsek.Zaten konu bile etmek yanlış böyle şeylerin gölgesinde şiir yorumlanmaz.Şiir, amma genel, amma özel; orası şairin kendisine kalmış, bir halin arzıdır.Herkesin saygıdeğer bir hikayesi vardır.Şiir midir değil midir ona bakmalıyız?Yüreğinin taa içinden gelerek açık yazmış gayet güzel bir şiir.Zamanım yok fırsatım olduğunda sayfasındaki diğer şiirleri de okumak isterim.Saygılar

Ve tabii nihayetinde insanın gerçekleştireceği bir olgu..diyerek..Tanrım bizi, şiirler ve şairlik dâhil, toplum/halk düzeninde erkeklerin hepten hep aşırıya gidecek GERİ devriminden koru!

ulviziya;

yaziginiz yorumu kendiniz okudunuz mu? yoksa ne yazdigini bilemecek kadar misiniz?

dilinizi derleyip toplayin, bu ne edepsizlik böyle!.

Ve bakıyorsunuz…edepliği yansıtan ve etikliğe sahip çıkan erkek yok mu? Çok, ama nedense kadın daha çok! (En azından ortalamayı bu şiir altında ki yorumlardan ortaya çıkartmak, zor olmasa gerek)..

Ve bakıyorsunuz genel anlamda tabuları yıkmaya, duygusunun derinini, özlemini ekmek peynir gibi insan gereksinimi olan duyumu, arzuyu şiirleştirme peşinde koşan erkek yok mu? Kadınlardan üç dört kat daha fazla, ama kadın özüne bağlı kalarak daha da sahip onuruna, bedenine, ruhuna ve belki ölene dek içselleştirdiği tek aşkına…
Yüreğinin yanlızlığını, içinde ki paylaşıma olan o herkesin insan doğasında ki (yârinden ayrı düşmüşse) yanlızlığı, hiç olmazsa şiiriyle paylaşım saflığını dâhi anlamayan kim? İşte bunda derseniz kadın da var, ama daha çok… ama ve mutlaka ki bunda da daha çok hep erkek!
..:
Erkek saltanatı, erkeklerin huyu..suyu..erkeklerin dini..izimi..iktidarı..ve erkeklerin yurdu ..ve dünyası… Siz ki tüm o insanın içselleştirdiği ve hissettiği doğasında ki duygu yükünüz ..ne zaman ki erkek kalarak biraz kadınlaşırsa…Şiirler, şairler...sevgi ve özlemler..sadık olma ve paylaşım ..yurdumuzun ve dünyanın daha da barış ve kardeşçe yaşamasına evet bunlar bir devrim oluşturacaktır.

Siz ki kadınlar duygu ve derin hislerinizde lütfen belki (aşırıya kaçmazlığınızla) ‘erkekleşmeyin’ .. Başbakan olun ama ..bizde ki gibi..”Demir leydi” olmayın., prof.olun..,yönetici, ama onurunuzla ve etikliğinizle ..ve şairliğinizle.. hep ama hep kadın kalın…
Gelecek yüz yılda, gözle görülen ilerleme yurdumuzda, dünya da ..şiir ve şairlikte olduğu gibi, yaşamda ancak bunlarla balansa oturacaktır..

Ne bu şiir de ne de bu şiirin şiirleşmesine aşırı bir duygu yuğunluğu görmüyorum ( ve bu bağlamda anlaşılacağı üzre Lara hanıma ise hiç mi hiç katılmıyorum)…
Şiire ve şiiri yazan bayan şaire (kadınlığın kimlik özünde kalarak) ise ne o ne şu ne bu..saf evet...şiirliği ve kadın kimliğiyle ona saygı sunuyor, daha da güzel şiirlere imzalarda başarılar diliyorum.

Saygıyla..

Günün şiirine Sayın Kemal İspir'den başka sağlıklı yorum yapabilen olmamış gördüğüm kadarıyla. Her zaman olduğu gibi ideolojik saplantılılar zehirli dilleriyle tıs tıs edip duruyorlar. Neymiş şairimiz kendini sosyalist diye tanımlamış, neymiş içinde yatakta sahipsizim sözcüğünü kullanmış. Bir kız evladından bahsedilmiş, Sayın Ülvi Ziya Beyefendi çocuğun soyağacının peşine düşüvermiş hemen :), bir diğeri sen başkentin kızısın duygularını bu kadar rahat ifade etme az gem vur, sustur içindeki kadını, aşk erkeğe özgüdür ancak o dillendirir diyor. Lara Hanımefendiye katılıyorum; kadınların daha kırılgan ve hassas oldukları malum, ve aşk duygusunu sanatla dile gelitirirken dozajını tutturmakta daha çok yol almaları gerektiğine katılıyorum.

Ben niye acaba bu şiirde şehvet-vahşi ve doyumsuz cinsellik adına bişey bulamadım ? Fikri neyse zikri o dur ! diyeceğim, kimse kusura bakmasın.

Ben öyle ağdalı sözlerle yorum yapmam dahası yapamam yada şiiri parçalayarak tinler-kafiyeler -uyaklar-heceler aramam, bana bir duygu ulaştırıyormu, herkesin kullanabildiği sözcüklerden yeni ufuklar açabiliyormu, buna bakarım.
Günün şiirine gelince evet Eylül Hanımın daha güzel şiirleri varken günün şiirinin bu olması biraz talihsizlik olmuş, yani şiiri bende çok beğenmedim, akıcılığı yok, koyu kopkoyu bir hüzün yeterince iyi betimlenmeden sunulmuş. Yani olmamış beğenmedim, yinede genel olarak takip ettiğim şairlerdendir belirtemeden geçmek istemedim.

Sırılsıklam sosyalistten , anlaşılmaz bir yazı ...
Aşkını haykırıyor , çıktığı kadar avazı ...
Kim kimdir belli değil, peydahlanmış bir kızı var ;
Serseri dediği de kim , kimden almıştır kızı ...?
Sanki kızın babasının var buna itirazı ...

Aşklar temiz olmalıdır , yakışmaz haram olan ...
Cennete gider , platonik bir aşkta solan...
Kocasının yatağında , âşığını düşünen ;
Bahtsızlar varsa , onların aşkı tümüyle yalan ...

sayfadaki siir yine bir hal meselesi. zayif bir hal. fazla kelimeyle kendini dolgun göstermek istese de zayif.

Lara bence de hakli.

yazgiyi yazan böyle yazmis; binlerce yil alacagi var kadinin felekten. okunup, okunup üflenmiş kafalar bunca zaman boş. sadece okunsa, bir otursa, bir durulsa... bir...




Şikayet olmasın da bah ne haldayim
Yoksa unuttun mu da beni Bilmem El Gibi
Gece gündüz de durmaz ahuzardayım Of

Sazımda sızlayanda sırma Tel Gibi Vay


Kar mı yağdı da güvendiğim Dağlara
Sam mı değdi de mor Sümbüllü Bağlara Dost
Diyemiyom da bağlanmışım Ağyare

Çiğnetirsin beni ele Yel Gibi Vay

Şekip Şahadoğru

günün güzel şiirini ve kalemini
kutlarım
namık cem