-rüzgar mıydı kovalayan
kapı önünde kaldı eylül-
yağmurlar ağlar mı hiç
böylesine yarımken
ve gece gibi yalpalayarak gelirken ekim
düşerken boylu boyunca sahipsiz kaldırımlara
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
perdeler de titredi ve yapraklar ve kuşlar
köşe başında nöbet tutan yalnızlıklar
gözyaşları titredi boğulurken gözler
Bu şiir okuyanı duyguların derinliğine çeken anlamlı bir çalışma
beğeniyle ve haz duyarak okudum Canan hanım yüreğinize kaleminize sağlık kutluyorum tam puanımla sevgi ve selamlarimi birakarak sayfanızdan ayrılıyorum.
Yürek sesinize sağlık bu kadar çok duygu dolu mısralarınız birazda hüzün koksa da çok anlamlı içten gelen duygularla anlam kazanmış kaleminizi ve sizi candan kutlarım başarılarınızın devamını diliyorum.Saygı ve sevgilerimle.+.+
Eylüller, hep talihsiz aylar olmuştur, doğada yeşilin yerini ayva sarısının, nar kabuğu kızılının, yani Van Gogh renklerinin aldığı güzlerin başlangıcı oldukları için...
Bu nedenle, hep hüzünle beraber anılır eylüller.
Ne var ki, bu yıl Eylülün başka suçları, başka günahları da var.
Ve bunlar, hüznü öylesine doldurmuş ki şairin naif yüreğine, hüzün taşmış adeta dizelere.
Şairin sitemi, tabii ki, sadece Eylüle değil.
Ummak isterim ki, bu Ekimde ve Kasında olmasa da, gelecek eylüller, daha huzurlu, daha mutlu, daha şiirsel duygular doldursun o yüreğe.
Güzel şiirdi Canan hanım,
gönülden kutluyorum sizi ve şiirinizi,
sonsuz saygım ve sevgimle efendim,
Ünal Beşkese
'öpeyim de geçsin!'.... ne kadar hızlı etki gösteren bir tadavidir...... Hele yürek yaralarına, kırgınlıklara.......
Hazanın ardından kalan ve tadavisi mevsim dönüşlerine bağlı yaralar için yapılacak tek şey belki...... her zaman dile getirilmese de beklenen......
Mevsim için uygun zamanlaması olan şiirinizi ve sizi kutlarım Canan Hanım..... Sevgilerimle.... Saygılarımla.......
Güzel çok güzel ....
Eylül müydü yara alan Ekim'e devrettiği acısını ...ya Kasım ? Karşılar mıydı biriken bunca sancılı acıyı .....bence hayır şair, her acı kendi ayının içinde hazmedilmeli ve taşınmamalı bir Yük gibi insanın sırtında diğer aylara ....her ay yepyeni başlangıçtır insan hayatında ......böyle olmasa yaşayabilir miydi 4 mevsimi kucağında .....
Bu güzel kurguyu bu güzel şiiri kutluyorum keyifle Canan .....
-rüzgar mıydı kovalayan
kapı önünde kaldı eylül-
yağmurlar ağlar mı hiç
böylesine yarımken
ve gece gibi yalpalayarak gelirken ekim
_________ Gökkuşağının tüm renkleri ve son tebessümüyle gitti Eylül o tebessümü bile fark edemez ayrı düşmüşse yürekler.
EKİM yüreklerin son demi ... Aşkın hüzünlü yüzü...!
ne zaman şiirlerine gelsem adaşımın yüreğime vurur hüzün ..
kalem inatlaşır al beni hadi yaz diye ..ve işte şiirin hissettirdikleri yüreğime ..umarım kabul görür...
**EKİM yüreklerin son demi
bardakda soğumaya yüz tutmuş çay misali
avuçlarında düşlediğim ellerim üşüdü
yeterki soğumasın yürekler
Sen Gel
özlem kovalarken yürekleri
kaç kez saklandık birbirimizden
kaç kez kırıldı sevda kuşunun kanatları da
uçtu yeniden
ne çok sevdim seni ahhh
sorma.. sormaa
ben bile bilmiyorum
sen gel gülüşünü de al gel yeterki
rüzgarmı tutan seni ?
gel kapı eşiğinde durma gir içeri
acı bir kahve içelim ,
boğulmasın gözyaşlarıyla gözlerim
en sevdiğimiz şarkıları birlikte dinleyelim
bir acı kahvenin kırk yıl hatrı olur derler
bol köpüklü kahveni yaptım koydum masaya
gel ..!
gülüşlerini de al gel hadi durma
üç beş sohbet edelim ,kıralım belini kelimelerin
ben anlatayım sen dinle ...
yeterki bana gülümse
dağılsın gelişinde hüzün bulutları ,
gülüşlerinide al gel ..gel sevdiğim..
gümüş pırıltılı saçlarımı her gece sen tara //.. Canan EREN
Sevgimle
-rüzgar mıydı kovalayan
kapı önünde kaldı eylül-
yağmurlar ağlar mı hiç
böylesine yarımken
ve gece gibi yalpalayarak gelirken ekim
düşerken boylu boyunca sahipsiz kaldırımlara
boyasını sızdırırken için için sokak aralarına .....//
Eylül´ün herzamanki muzipliğini yapmadan,hiçte alışık olunmadık bir şekilde sessizce çekip gitmesi...Ne bir çimdik atıp can yakma,ne bir aşık ağlatıp,elvedası bol şiirler yazdırma,nede kabuk bağlmiş bir yarayı deşip,tekrar kanatma..nede kapı eşiklerine kadar dökülen o sarı yapraklardan bir eser..yani açıkçası bu Eylül´ün romantizimden yana kısır kaldığı kesin..Onun için şairleri,şiir severleri istemeyerekte olsa ters köşeye yatırdı açıkçası..! Belkide,insanların dünya dertleriyle,savaşlarla,akan kanla,dağılan yüzbinlerce yuvayla uğraşırken,acı içinde ızdırap çekenlere üzülürken,o kan ağlayan yüreklerin kendisiyle ilgilenmiyeceğini iyi bildiğinden olacak sessizce çekip gidiverdi...!
//şimdi kim öpecek kanayan yaraların dudağından
hasret kokan kelimelerin çığlığından //
Hepimiz gibi oda farkında değildi belkide,zamanın şu gibi akıp gittiğini..içinden geçenleri,o zaman diliminde kurduğu,kendince gerçekleştirip,hayata geçirmek istediği hayalleri,belki de Eylül´le beraber onlarda çekip gitmişti.. Ama biz yinede hayra yorup,böylesinin daha iyi olmasını dileyelim..Ve herzamanki ayrıcalığıyla,o kendine özgü hüzünün buruk tadıyla,iç çekerek okuduğumuz bu anlamlı şiirini ve Değerli Şaire Canan Hanımı gönülden kutluyor,selam ve saygılarımı iletiyorum..
ÇOK DUYGULU VE VE ANLATIM HARİKA ÜSTADIM TAM PUANLA SEVGİLER CANAN HANIMCIĞIM
nefis....kutluyorum.....sevgiyle.
'Rüzgâr mıydı kovalayan,
klapı önünde kaldı eylül'
Saçlarının güneş yanığı sarısı mıydı,
Kopardu kalbimi yerinden aldı Eylül..
Yağmurlu caddelerin duraklarında beklerken ekim, günler avuç avuç küçülüyordu, Eyulül'ün yanında bir başka sevdaydı ekim, kederliydi, hüzünlüydü ama insanı büyülüyordu. Siyah yağmur bulutlarının altında zaman
sevdalar bir başkaydı şibi, belki yaza özlem kokuyordu...++
Bu şiir ile ilgili 56 tane yorum bulunmakta