zaman bir ahtapottu ve yürüyordu gece...
ağustos'un her esen sıcak gece arası yelinde,
yüzlerde korku olurdu, anidendi, hüzün sırpaşırdı
yoksa, uzaktaki ateşin nefesi mi yaklaşırdı.
nedense eylül gelirdi hızlıca,
ilk kuzey rüzgarları eser geçer hızlıca
yağmur yağacak hani ya,
yüzlerdeki ekşimeye, taze bir limon kokusu hınzırca...
ne eser kalır esen sıcak rüzgardan,
ne de teni yakan susuzluktan...
bir çizgi koy alnına okunmayacak satırlardan.
eylül,
güz...
kuşlar gelecek göllere, güzün
zaman ayarlı kuşlar, gelecek, güzün
onların saatine duvar yok ki, ne yapsınlar hüzün?
sınırlara astığımız zaman saatleri,
birimiz burada, birimiz geri, diğeri ileri,
birimiz gelecek seyreder, diğeri mevsimsiz bekler,
rüzgar akdeniz'dem; esip geçer.
ne güneş aradı, ne ay sordu seni,
sen orada mıydın diye bakındık seni
yarım ay, sen yarım, bakındık seni.
sesler eylülde sessizleşir, ağaçlar giyinir yağmuru,
bulutlar toplanır, esen kış rüzgarı, yapraklar güneş çatlağı
toprağı örtecek bulutlar toplanır öğle sonları
toroslardan çam ağaçlarına sürtünerek geçer bulutlar...
akşama kalmadan ilk damlaları bırakacak bulutlar, neredesin?
öğle sonralarını akşama yazan, arayan, aranacak, neredesin?
kararan yollar, silecekler kovacak damlaları, yapraklarda ıslanmışlığın kokusu, neredesin?
fistanları damla damla, ıslaklığın üzerinden sana bakacak, yağmasaydı korkusu, neredesin?
yeni yetme tomurcuğuyla yazdan bekleyen yaprakların kokusu ürperecek, neredesin?
güneş;
ilk yaprak yıkanacak, ilk o öpecek yeşil yaprakları, ağaçlar uzatacak ellerini, neredesin?
fettanlıkla öpecek tenini güneş, ilk yaprağın yıkanan yüzünü, neredesin?
yıkanan yaz, susuzluk, tüm hüznünü, yüzümü, neredesin?
eylül,
hoşgeldin hüzün,
hoşgeldin güzün....
hey ağaç, koru yapraklarını,
su yüreyecek dallarına, güneş emecek dudaklarını...
Hakan KaradumanKayıt Tarihi : 31.5.2009 00:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!