Gizlediğin aşkını bana eylüde söyle
Yaz damında bir akşam gözlerime bakarak
Dokunma batan güneş ufukta kalsın öyle
Ellerin yağmur koksun saçların toprak
Gülle bülbül aşık değil omlarınki yalan
Kargaysa korkuluğun her akşam divanesi
Yaz mevsimi ve bu iki aşıktan arta kalan
Bir eski hasır şapka ve birkaç mısır tanesi
Kurulurum sandalyeme gözlerimde günbatımı
Dalarak hayallere öylece seni düşünürüm
Unuturum tüm herşeyi hatırlayınca adını
Sonra yağmur yağar ve sırılsıklam üşürüm
Eriyerek sayıyor takvim geçen günleri
Artık daha hırslı kapımı döven rüzgar
Bir yaprak savruluyor penceremden içeri
Bakışlarım dışarda ve kapımda sonbahar
Sonbahar her yerde kendini hissettirir
Islak toprağa düşen sarı yapraklarıyla
Güneşi boğar içinde bulutları getirir
Yağmurlar yağdırır hırçınlaşan rüzgarıyla
Gece şimşekler ışığında savrulur rüzgar
Tarlanın ortasında ıslanır eski korkuluk
Yağmurlarla konuşur o sabaha kadar
Çığlık çığlığadır çatıda yankılanan soğuk
Artık zamanı geldi geçiyor eylül
Yıllar birikmiştir bu ihtiyar ulu çınarda
Bazı akşamlar inan bana istiyor gönül
Bir yığın kül ol savrul deli rüzgarda
Kayıt Tarihi : 22.3.2008 13:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!