kapkaççı
geldiğini görmedim
usulca yaklaştı
önce gözlerim kayboldu
sonra yüreğim
onlar gidince
..
Alın can yoldaşını
Gezin Kulaktaşı'nı
Gemlik'te görmek gerek
Güneşin batışını
Akşam Gemlik hoş olur
Uzaklar yokuş olur
..
Eylül çocukları onlar.
Aşklarını yarım bırakıp gittiler.
Öğrenciliklerini yarım bıraktılar,
Öğretmenliklerini yapamadılar,
Hatta aşık bile olamadılar.
Eylül çocukları onlar;
Hem özgür insan olamadılar,
..
Bu mevsim beni kim koruyor.
Bu soğuk geçen Eylül gecesinde,
Kurumadan gözlerimin yaşları
Gidenler o kadar çoktu ki hayatımda
Hep aydınlık zamanlarda yaşadım acıları
..
Bana ayrılıktan bahset bu akşam
Göz yaşlarım
Tütün gibi sızıyor ciğerime
Sevdiğime ayrılığı söyledim
Ölümle tanışınca ürkmesin diye
Eylül 1992, Malatya
..
Sevgin gür bir nehirdi
Yüreğime akan
Yüreğimse engin bir deniz
Seninle dalgalanan
Nezaman değiştin
Değişti yönü sevginin
Şimdi seyirlik
..
Rüzgar
Ağaçların kokusu
Öyle güzel ki,
Kendimi salıverdim
Sonbaharın büyüsü ile
Başka bir alemdeyim şu anda
..
Eylül zindanlarından geçtik
Acılarla mayalandı yüreğimiz
Onurlu ölmeyi kim istemezki
Ölüm uzak değilki
Bu sevda varken
Bu kavga sürerken
..
Menevşe gözlerine takılıp kaldım öyle
kendimi senden bir türlü alamadım
Ellerimi uzattım dokundum yanaklarına
Islak ve nemli idi kendimi tutamadım
Hasretle bakarken gül yüzüne
..
bak
ne güzel işte
saklısız gizlisiz çırılçıplak
karşında nü
anlayamıyorum
doğal ortamda
..
Mevsimleri kaçırdık, yıllar uçtu da gitti
Sevgiliye koşarken yollar uçtu da gitti
Tutunduğumuz dallar koptu da kaldı elde
Duaya yönelmişken eller uçtu da gitti
(18 eylül 2002/Üsküp)
..
Ben tutkunum güneşe
Güneş tutkun herkese
Haydin gidelim çocuklar
Güneşi batmayan günlere
Alıp güneşe götürün beni
Sarıp sarmalayıp öpün beni
..
Ayrılıklar derlerim
Sonbahar sarısı saçlarından
Eylül mevsimlerinden…
Aşktan temizlenemeyen yüreklerden
Pıhtı bağlayan kanlarından soğumuş yaraların
-biraz da alışkanlıktır sevmek- diyen ağızlardan
ayrılıklar derlerim
..
Nihayetinde: Bir karbon bulgusudur dizimdeki,
Bir kalemdir kâğıdın üzerindeki, istersem yazar mı
Konuşulmamaktan anlamlarını yitiren kelimeleri
Senin peşinde koşarken, seninle delice düşlenirken
Kaysıların yaprak dökümüne yatıya uzandıkları
Eylül akşamlarında; her seferinde ben, böyle sarı
Suskunluklarla kahrolurken kopacak gibi bir başla
..
Eylül;
İçimde tarifi imkansız bir fırtınasın,
Beklentimsin,
Geleceğimsin,
Yaşama dair hevesimsin.
Ey eylül!
..
Bir eylül bana gelişin muhteşemce sevgiyle sonbahara inat..
eylüldü bana gelişin eylüldü baana benliğini yaşatan..
eylüldü senliğini paylaşan..
ne kadarda masum ne kadarda neşe dolu bir eylüldü bana gelişin..
ve biliyormusun yine eylüldü benden kopuşun..
bak yine hazan mevsimi yapacağını yaptı..
yine eylüldü bitişim yine eylüldü gidişin..
..
yürüdüğü yolda önüne bir duvar çıkan
küçük ve korkak insan durur
bakar
özgür ve kişilikli ise düşünür
çevresini araştırır
üzerine çıkar
..
ÇIĞLIK
Dünden bugüne
Umuda yürüyenler
Yalın ayak geçtiler
Karanlık engebeli yollardan
..
Yorgun yüreğimin
Umutsuz her bir tekleyişinde,
Eylül rengi görünürsün
Vefasız aynalarda naçar
Düşerken gönül takvimimden
Sararmış yapraklar
Yine de içimde güller,
..
belgeler âleme ki
asıl utanç ve günah
kavramlarının
umarsız üşüdüğünü
tüm soğuk yellere karşın
dimdik ve asil duruşuyla
..