eylül yağmurunda yürüyorum
hafif hafif ıslanacağım
olsun
eski sağlam çelik bir bıçak gibi
paslanacağım
eylül yağmurunda yürüyorum
hüzünleceğim
sisleneceğim
kötü yapılmış kaldırım taşları su sıçratacak
..
nice süslese o bağnaz ki
yapay örtüsünü
aşamaz
nü
nün
doğal
büyüsünü
(25 eylül '06)
..
ne zaman düşünsem erotik
önlenemez bir hareket başlıyor
bedenimde
otomatik
(eylül '02)
..
sakladığını zanneden o cahilin
çarşafla örttüğünü
beynim
isterse görür nü
(25 eylül '06)
..
sadece çıplağa odaklarsan gözünü
farkedemezsin elbet
eserin özünü
(27 eylül '06)
..
iki seyircili
nü'nün
önü
biri resmi seyreder
çıplağı
görür
bönü
(27 eylül '06)
..
sor kendine
bir güzeli gördüğünde
nü
neler düşündüğünü
(24 eylül '06)
..
olumsuz bakma
olsa da
görüntüsü
nü
dışsal değil
içsel değerlendir
görüntüsünü
(25 eylül '06)
..
bence nü
yalnızca bir figür değil
içsel namusu
ve açık düşünü
simgeleyen
görünü
(25 eylül '06)
..
hanımlar
kirli çamaşırlarınızı
yıkar yıkamaz
hemen asın
sepette
beslemeyin
(eylül ‘02)
..
şairin heykelini gören ingilizler
prens charles’a benzetmişler
keşke prens de ona benzeseydi
(27 eylül ‘02)
..
doğanın tüm ürünü
tartışmasız nü
yalnızca insanoğlu örttü önünü
27 eylül ‘07
..
bak
ne güzel işte
saklısız gizlisiz çırılçıplak
karşında nü
anlayamıyorum
doğal ortamda
neyi ayıp gördüğünü
(24 eylül '06)
..
yürüdüğü yolda önüne bir duvar çıkan
küçük ve korkak insan durur
bakar
özgür ve kişilikli ise düşünür
çevresini araştırır
üzerine çıkar
devrimci ve idealist olansa hiç düşünmez
yıkar
..
belgeler âleme ki
asıl utanç ve günah
kavramlarının
umarsız üşüdüğünü
tüm soğuk yellere karşın
dimdik ve asil duruşuyla
nü
(25 eylül '06)
..
seviştim kucaklar dolusu
sinirlendim haşladım
küstüm üzdüm üzüldüm
hep yeniden başladım
aşk şiirleri döktüm yollarına
zaman geldi iğneledim taşladım
gerçekte her nefeste
..
iyi ile kötüyü araştırır etik
en üst kademesi
estetik ile matematik
en aşağı derecesi ise
politik kritik
ve
tetik
..
gel derim
gülersin
dur derim
gidersin
git derim
küsersin
ne yapacağımı
ne söyleyeceğimi
bilmiyorum
..
an
sen
en kısa zaman
aralığı olduğunu san
onu görmemle
aşık olmam arasında geçen
süreyi düşünüyorum da
..
sanmayın
sonbaharın böylesine güzel ve doyumsuz oluşu
içerdiği hazdandır
belki öncesindeki
yakıp kavuran yazdandır
belki de ardında bekleyen ayazdandır
(18 eylül ’06)
..
yol sordu adam
“karakol’un yanından sola sapacaksın” dedim.
ya şimdi adamcağızı
sapık diye tutuklarlarsa?
(eylül 2002)
..
liderler
toplumun tabiatı icabı
önce önde giderler
zamanla
yavaş yavaş
kendi tabiatları icabı
arkamıza geçerler
(eylül 2002)
..
kapandı gişe
atlar girdi çıkışa
finişe kadar endişe
kazanınca pür neşe
ya
kaybedince
ne güne duruyor ki
yarın yine açılır nasılsa gişe
..
sevilmek istersiniz
süslenir püslenir gezersiniz
sevenleri üzersiniz
üstelik çok da güzelsiniz
belki bana düşmez ama
söylemeden duramıyacağım
bi’ de
..
doğuşta tamdım
kardeşim geldi
bölündüm
evlendim
çocuğum geldi
yine bölündüm
ama
bitmedi bölünme
..