Eylül Zamanı Şiiri - Yorumlar

Abdullah Oral
502

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Öyle uzak duruyor ki yaşan bizden
Geceler uyuyor acıların içinde
Hayat ormanları kurşunlanıyor
Yıkılmış korkunun kirli yanları
Kalleş ölüme gönüllü koşuyor çocuklar
kurşun eriterek körpe yüreklerinde

Tamamını Oku
  • Resul Üstün
    Resul Üstün 31.03.2007 - 19:48

    Yarım kalan sevdaları yeniden yaşayıp tekrar yarım bırakmaktansa; kaldığı yerden başlayıp daha ciddi yaklaşımlarla omuzlamak en doğrusudur sanırım. Ne defalarca kesintiye uğratılan demokratik yaşamın tepesindeki demoklesin kılıcı, ne de bu yaşamın önüne çekilen setler, yarım bırakılan sevdaları tamamlamaya engel olamaz. Şiirin için teşekkür ederim Abdullah arkadaş.

    Cevap Yaz
  • Necla Özkan
    Necla Özkan 31.03.2007 - 11:14

    böylesine güzel şiirlerle gözlerimiz çok sislenecek
    diyecek söz kalmamış kalemin sozsuz olsun

    Cevap Yaz
  • Fatma Güven
    Fatma Güven 30.03.2007 - 01:50

    Eylül Zamanı

    Öyle uzak duruyor ki yaşan bizden
    Geceler uyuyor acıların içinde
    Hayat ormanları kurşunlanıyor
    Yıkılmış korkunun kirli yanları
    Kalleş ölüme gönüllü koşuyor çocuklar
    kurşun eriterek körpe yüreklerinde

    Yağmurdan yine eser yok
    Direncin çığlığı yağıyor çağımıza
    Sevdanın isyanın
    Boyun eğmek döneklikti zulme
    Eylülde kanatılmış dağların yüreği
    Eylül yürekliler
    Dökülüp gitmekte namluların içine

    Yılan hikayesi bütün düşler
    Tüketmeye çalışırken acıları
    Başlıyor kanamaya gözler
    Eylül geçiyor kapılardan

    Bakmayın martın baharı örgütlediğine
    Dolu vurmuş dallarına
    Göy ekin biçiliyor şimdi
    Paletler altında kalmış kardelen

    Unuttuk kiloları
    Bir işçi iki baş soğan eder
    Yada üç patates
    Duymak kolay olsa duyardı herkes
    Aç çocukların sesleri tırmalıyor kulağımı
    Şimdi eylül zamanı
    Okşayan ölüm yanakları

    Sen ey baldırı çıplak
    Yaşama duyarsız insan
    Sen kulak asma bunlara
    Sevda türkülerinin söylendiği bir gecede
    Bölünmemişse uykuların
    Yürümemişsen yalın ayak
    Üstüne üstüne korkuların
    Ürkütmemişse direncim
    Ürkütmemişse açlık seni
    Bilemezsin eylülün getirdiklerini

    Bizimkilerde
    Acının baharı yaşanıyor şimdi
    Geriye kalanlar bilir işkencelerden
    Dağları nasıl kuşatılır yalnızlığın

    Yeniden doğurmaya
    Aht etmiş kadınların
    Şarapnel dökülmekte rahimlerinden
    Analar şallarını örtüyor
    Ölü çocukların üstüne
    Dudaklarında paramparça sevdanın çığlığı
    Çıplak namluya sürülmüş ekmek
    Dün gibi taze yarına yüklenmiş acılar
    Kim duyuyor kim görüyor
    Kapılardan eylül geçiyor

    Eylül geçiyor
    Sarkık memeler annenin utancından
    Aç bebenin gözlerinden

    Eylül geçiyor
    Ekmeği çalınmış soframızdan
    İşçi yutan fabrikalardan
    Yorgun iş dönüşünden

    Eylül geçiyor
    Sokaktan mahpustan hücreden
    Tüketildikçe yaşam
    Direniyor insan
    Şimdi eylül zamanı
    Eylül geçiyor kapılardan

    Aldanmayın sakın ha
    Takvimlerin gösterdiği tarihe
    Mayıs temmuz aralık yok

    Şimdi eylül zamanı
    Yaşamın yüreği hançerlenen
    Gençliğin sevdası
    Gelinin tel duvağı
    İşçinin emeği
    Annenin özlemi
    Varlık anlamını yitiriyor her şey

    Yaşayıp yazamadığım şeyler gibi
    Mutluluğun resmini çizmek ne kadar zorsa
    Mutsuzlukta aynı zorlukta
    Henüz yazılmamış türküler misali
    Söylenmemiş sözlerle, öpülmemiş yüzlere
    Otuz marta yazılmış ezgiler okunur şimdi

    Gözlerimde yağmur başımda bulut
    Dağlar uzağında güneşin
    Ne zaman başımı kaldırsam
    Baksam gökyüzüne
    Gözlerime yıldızlar yağar
    O zaman anlarım
    Yıldızlaşmış umutlar

    Şubat 2001

    Abdullah Oral

    Oy dere Kızıldere, böyle akışın nere
    ONLAR bitermi sandın, sana can vere vere..
    Dere bizim evimiz, suyu alın terimiz
    Söyle nedendir dere, vurulur gençlerimiz..
    Dere böyle durulmaz, gence kurşun sıkılmaz
    Sanma faşit olandan, bir gün hesap sorulmaz..

    30 Mart'ta ölüme koşanlar bugünü kurmak ,geleceğe umut olmak içim ölüme koştular...Yüreklerimizde güzel olan herşeyin filizlenmesi onların sayesindedir...İnsanca yaşamanın neferelerini saygıyla anıyor,yazan kaleminizi,yüreğinizi kutluyorum.....Fatma Güven.

    Yüreğinize,

    Cevap Yaz
  • Bilal Esen
    Bilal Esen 30.03.2007 - 00:30

    Gözlerimde yağmur başımda bulut
    Dağlar uzağında güneşin
    Ne zaman başımı kaldırsam
    Baksam gökyüzüne
    Gözlerime yıldızlar yağar
    O zaman anlarım
    Yıldızlaşmış umutlar

    UMUTLAR YILDIZLAŞMIŞ OLSADA O KADAR UZAK DEĞİL, UMUTLAR HİÇ BİTMEYECEK KADAR GÜÇLÜ, VE BİR OKADARDA GÜÇLÜ DİRENİŞ, ACILAR LA HARMAN OLAN YÜREKLERE DOLAN KİN VE NEFRETLE BOğACAKLAR O İNSANLIK YOKSULU HAYVANLARI..BU GÜZEL ŞİİR iYAZAN KALEMİ VE O GÜZEL YÜREĞİ KUTLUYORUM. SEVGİLERİMLE. Bilal Esen

    Cevap Yaz
  • Ceren Kaya
    Ceren Kaya 30.03.2007 - 00:19

    Selam gönül dostu,

    Kaleminden yaşam çilesi süzülmüş
    Derine indikçe acılar görülmüş
    Okuyan canlar da haliyle üzülmüş
    Tebrikler,damlalar kalplere dökülmüş

    Değerli kaleminizi gönülden kutluyor,saygılar sunuyorum.Tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Türkan Ay Dinçer
    Türkan Ay Dinçer 29.03.2007 - 23:02

    Okyanuslara açılmaz oldu yük gemileri
    Rüzgârlara karşı açamadılar yelkenleri
    Taşıyamadılar içlerindeki hazineleri
    Ulaştıramadılar sevdalara emanetlerini
    Suları çekilmiş sanki okyanusların
    Gözlerde donup kalan yaş gibi

    Güneş doğmaz oldu bulutların ardından
    Hiç görünmedi artık mavi sonsuzluk
    Hep bulutlu kaldı gökyüzü
    Isıtamadı üşümüş bedenleri
    Ay doğmadı gecelerine
    Karanlıkta bıraktı tüm evreni
    Aynı sevdasız yürekler gibi.

    —Kırıp at artık esaret zincirini
    Çıkartıp at ayaklarından prangaları
    Söküp at içinden kini öfkeyi
    Doldur yüreğine sevgiyi
    Hava gibi, oksijen gibi
    Sevdanın sonsuzluğunda ıslat tenini
    Ve
    Korkma sevmekten, sevilmekten
    Aç yüreğini merhaba ben geldim de
    Tıpkı yeni doğan bebek gibi....... Türkan DİNÇER


    Sevgili dost muhteşem dizler ve muhteşem bir şiir. Gözlerimden akan yaşları annelerin rahimlerinden akan şarapbnel parçalrına bıraktım, belki eritir yok eder diye, beynimden hiç kaybetmediğim umudumu sorgusuz sualsiz kendi hırsları uğruna işlerinden çıkartılıp, çoluk çocuğunu yok olmasını sağlayan göbeği ot deği et yemekten şişmiş, kendini adam sananlaraın yüreğine bıraktım, yüreğimde tutuğum sevgiyi üç engelliyi oynayan halka bıraktım belki engellililkeri biter şaş kaza sesimi duyabilirlerde, yattıkları uykulardan uyanırlar diye. ama nafile hiç bir şekilde duyuramadık sesimizi ve çığlığımızı ve onlar yine devam ediyor harabaye çevirmeye yüreğimizi.

    Yine dizlerinizle söyleştim içimden geldiği gibi ve çekip gitmek zamanı geldi. yoksa çok daha fazla konuşup onnlarında beyinlerini karıştırmak istemiyorum. Yüreğinizden sevgi hiç eksişmesin. Sevgilerimle dost. ve tam puan.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yigit
    Mustafa Yigit 29.03.2007 - 22:46

    Ekmeği çalınmış soframızdan
    İşçi yutan fabrikalardan
    Yorgun iş dönüşünden

    Eylül geçiyor
    Sokaktan mahpustan hücreden
    Tüketildikçe yaşam
    Direniyor insan
    Şimdi eylül zamanı
    Eylül geçiyor kapılardan

    Aldanmayın sakın ha
    Takvimlerin gösterdiği tarihe
    Mayıs temmuz aralık yok

    Şimdi eylül zamanı
    Yaşamın yüreği hançerlenen
    Gençliğin sevdası
    Gelinin tel duvağı
    İşçinin emeği
    Annenin özlemi
    Varlık anlamını yitiriyor her şey

    Yaşayıp yazamadığım şeyler gibi
    Mutluluğun resmini çizmek ne kadar zorsa
    Mutsuzlukta aynı zorlukta
    Henüz yazılmamış türküler misali
    Söylenmemiş sözlerle, öpülmemiş yüzlere
    Otuz marta yazılmış ezgiler okunur şimdi

    Gözlerimde yağmur başımda bulut
    Dağlar uzağında güneşin
    Ne zaman başımı kaldırsam
    Baksam gökyüzüne
    Gözlerime yıldızlar yağar
    O zaman anlarım
    Yıldızlaşmış umutlar

    Şaire ve şiire selam.
    Kutlarım.
    Mustafa Yiğit/Adana

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta