-Merhum Ergun Aytaç'ın ardından-
Fecrin alacakaranlığında ağlıyor gül,
Şimdi gezinirken hüzün bahçelerinde Eylül.
Bir veda şarkısının ahengiyle,
Masmavi gökyüzünü duru şafakları,
Kar mavisi kirpikleri kuşatmış sevgilinin.
Guruba akseden solgun rengiyle,
Sonuna yaklaşmaktayız bir hüzün mevsiminin.
Uzun ve beyaz bir vadide yol alırken,
Nafile gençliğim,
Her iklimde ayrı izler bıraktım.
Ey elest bezminde tanıştığım sevgilim,
Sana ne kadar da uzaktım.
Gözlerinden düşerken birkaç billur yaş,
Omuzlarında yük ve heybeleriyle,
Yolcular gidiyor yavaş yavaş.
Küçülüp kaybolan gölgeleriyle,
Gönülleri Tanrı'ya sırdaş.
İz sürdüm peşlerinden adım adım,
Ben yürüdüm, yolculuk buysa eğer,
Ömrümü bu sonsuz yollara adadım.
Eylül, şaşkınlığımın diğer adıymış meğer.
Ya da öbür yüzüyle sevdiğim ince kadın.
Eylül sır dolu cazibe, şuh bir gülüştür,
Yaşanmış sevdaları anlatan.
İnce ve kıvrımlı yollardan süzülüştür,
Garip yolcuları ağlatan.
Eylül, ölümden de öte düştür.
Fecrin alacakaranlığında ağlıyor gül,
Bilmem hangi ömre nihayet için gelmiş,
Şimdi hüzün bahçelerinde gezinen Eylül.
(Muradiye, 21.09.2002)
Ali Rıza AtasoyKayıt Tarihi : 24.3.2006 15:01:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ayşe Öztekin
Yaşanmış sevdaları anlatan...
İnce ve kıvrımlı yollardan süzülüştür,
Garip yolcuları ağlatan,
Eylül, ölümden de öte düştür...
GÜZEL ANLATIM .KUTLARIM ALİ RZA HOCAM .
Okuduğum en güzel şiirlerden biriydi.Teşekkür ederim ve gönülden kutlarım bu güzel yüreği,bu usta kalemi
Özellikle,şuradan,sigarasız geçemedim;
'Eylül sır dolu cazibe, şuh bir gülüştür
Yaşanmış sevdaları anlatan...
İnce ve kıvrımlı yollardan süzülüştür,
Garip yolcuları ağlatan,
Eylül, ölümden de öte düştür... '
Şiire tam puan ve size sonsuz saygılasr efendim,
Ünal Beşkese
.
selam saygı ve sevgiler selametle kalın
Allaha emanet olunuz saygı ile ümüt güngör
Gidiyorum Kara Gözlüm Neyleyim
Vuracaksan şafağımdan vur dedim,
Yüreğine vicdanını kur dedim,
Birgün olsun kararında dur dedim,
Duramadın kara gözlüm neyleyim.
Taşır idim pınarından suyunu,
Bilmez idim ben bu kadar huyunu,
Bunlar bize zalimlerin oyunu,
Gidiyorum kara gözlüm neyleyim.
Bağınızda üzüm yedik dalından,
Fayda gelmez yalancının falından,
Sevmeyenler anlamazlar halından,
Duramamki kara gözlüm neyleyim.
Bahçenizde seyrederdim geriden,
Güzelliği almış derdim periden,
Gözlerinden beni yakan eriden,
Dayanamam kara gözlüm neyleyim.
Gönül gözle göremeden gitmek var,
Kavlimizde yaşamadan bitmek var,
Şu dünyadan erkeninden gitmek var,
Gideceğim kara gözlüm neyleyim.
Ümüt Güngör
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
puan
10,0
(7 kişi)
TÜM YORUMLAR (22)