EYLÜL'ÜN SUÇU YOK! ...
İkibinsekiz Eylül'ünde
Son defa Balcalı'ya bakarken
Yalan yoktu sözümde
Eylül'ün suçu yok! Seyhan akarken...
Birer birer vedalaştım
Kaldırımlardaki turunçlarla, sıtma ağaçlarıyla....
Sevgi adasıyla, Gençlik köprüsüyle karşılıklı ağlaştım
Gizlice helalleştim, Baraj Yoluyla Hastaneler kavşağıyla.
Son paçam bu gardaş diyemedim
Paçacı Veysel Ustaya...
Eski Baraj regülatörü üstündeki çaycılara
Allaha ısmarladık ustam
Gidiyorum diyemedim...
Seyhan köpürüyordu
Habersizdi gidişimden
İki kanalda da yüzen çocuklar...
Dilberler parkında yudumlanan bira
Apartman yöneticisine
Ödediğim son kira
Bir tek Yiğenim Teyfik'di
Güle güle Dayı diyen
Hoşça kal diyemezdim
Yüreğimde gidecekti çünkü
Güzel Adana...
Bu ikinci senem
Şalgamdan, Bicibiciden, Şırdan'dan
Adam gibi bir Acılı adanadan uzak kaldığım...
Burada hiç kimse demiyor bana
'Babam, gardaş, emmoğlu, bre, lan, Ulan,
Allahsız, Kitapsız, Deftersiz, Dayı,
Gadasını aldığım...'
Bey, bey! bey
Yerin dibine batsın bey'iniz sizin
Adanalı samimiyetini arıyorum ben
Peşinen gönlünü alırdı sanki, her Adanalı
Kızdığına söverken.
Nasıl Akardı zaman, Duygu Kafe'de olmaydım şimdi
Bulutlu gözlerle, Adnan Menderes Bulvarında göle bakarken...
Yılgın Yağmur değilse, Şansa kadere, o söven kimdi?
Eylül'ün Suçu Yok Gadasını Aldığım... O senden kaçarken,
Eylül ne yapsın... Adansızlık üstüne, birde gamzesizlik bindi.
Adanasız, 29.09.10 - 01.12 Y.Yağmur
Nebi ÜnlerKayıt Tarihi : 8.11.2014 09:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimden: Yılgın Yağmur (Bay, 55) Kime: Grup: Abihayat Tarih: 29.9.2010 01:11 (GMT +2:00) Konu: EYLÜL'ÜN SUÇU YOK EYLÜL'ÜN SUÇU YOK! ... İkibinsekiz Eylül'ünde Son defa Balcalı'ya bakarken Yalan yoktu sözümde Eylül'ün suçu yok! Seyhan akarken... Birer birer vedalaştım Kaldırımlardaki turunçlarla, sıtma ağaçlarıyla.... Sevgi adasıyla, Gençlik köprüsüyle karşılıklı ağlaştım Gizlice helalleştim, Baraj Yoluyla Hastaneler kavşağıyla. Son paçam bu gardaş diyemedim Paçacı Veysel Ustaya... Eski Baraj regülatörü üstündeki çaycılara Allaha ısmarladık ustam Gidiyorum diyemedim... Seyhan köpürüyordu Habersizdi gidişimden İki kanalda da yüzen çocuklar... Dilberler parkında yudumlanan bira Apartman yöneticisine Ödediğim son kira Bir tek Yiğenim Teyfik'di Güle güle Dayı diyen Hoşça kal diyemezdim Yüreğimde gidecekti çünkü Güzel Adana... Bu ikinci senem Şalgamdan, Bicibiciden, Şırdan'dan Adam gibi bir Acılı adanadan uzak kaldığım... Burada hiç kimse demiyor bana 'Babam, gardaş, emmoğlu, bre, lan, Ulan, Allahsız, Kitapsız, Deftersiz, Dayı, Gadasını aldığım...' Bey, bey! bey Yerin dibine batsın bey'iniz sizin Adanalı samimiyetini arıyorum ben Peşinen gönlünü alırdı sanki, her Adanalı Kızdığına söverken. Duygu Kafe'de olmalı şimdi Nasıl akardı zaman, Adnan Menderes Bulvarında göle bakarken Adanasız, 29.09.10 - 01.12 Y.Yağmur

TÜM YORUMLAR (1)