Eylül'ün suçu ne ki,
Biz hep üşüdük kavruk ağustos içinde
Bir kıvılcımla dağlar yanarken orman içinde
Canlar kavrulurken ağaçlar içinde
Üşürüz hep böyle, bir kafese sığmaz kederler içinde
Ölmek ne ki çaresizken memleket içinde
Biz hep üşüdük zulüm içinde...
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini