Yüreğimden kopup
Hangi topraklara iltica ettin
Eylül’üm,
Kuzum...
Demir dikenli tellerde bırakmışsın
Hani o, nazarım değecek diye
Bakmaya bile kıyamadığım, upuzun saçlarını
*
Gülümsemesi dünya, kahkahası cennetim
Eylül’üm,
Kuzum...
Kahretti beni, gördüğüm resim
Leyl vurmuş gözlerinin kıyısına
Daha kaç deniz, kaç toprak, yalın ayak…
Ruhumda boşluklar açarak
Bu tren, kim bilir nerede duracak
*
Bakışlarındaki güneşi karartıp
Soğuk iklimlere mi göç ettin
Eylül’üm,
Kuzum...
Nasıl da üşüdüm yokluğunda
Minicik gövden yorgan,
Masum yüreğin ateşti üşümüşlüğüme
Şimdi hangi pembe gülüşler ısıtır,
Hangi sözler teselli olur yalnızlığıma
*
Yazda gelmiştin, gidişin bir sonbahar…
Eylül’üm,
Kuzum..
Vuslat yakındır, bunu hicret say
Sesinin yankısını, dalgalarının köpüğünü sakladım
Bir inci tanesi gibi
Ayrılık son değil bilesin
Eylül’üm,
Kuzum...
Emeğim… Umudum… Geleceğim…
Kayıt Tarihi : 28.10.2022 11:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!