Serin eylül akşamı balkonumdayım.
Yüzüme hafif bir rüzgar esintisi değiyor
Yudumluyorum çayımı.
Dinlediğim müzik
Tamamlıyor yalnızlığımı.
Derin iç çekiyorum ve
Siluetin beliriyor, dalıyorum sensizliğe.
Güneşin battığı yere düşüyor gölgen.
Tepelerin arkasına ilerleyen,
Yorgun günün ışıkları yansıyor yüzüme.
Hayranlıkla izliyorum dağların renk armonisini
Sararmaya yüz tutmuş ağaç yaprakları
Usulca boynunu bükmüş ve
Hayatta kalma mücadelesini anlatıyor,
yorgun dalları
Sararıp;
Hazana teslim olmak vakti gelmekte.
Ayak altında ezilmeden kurtarmak,
Ertesi güne…
Bir yudum daha alıyorum çayımdan.
Duygularım gibi onun da tadı kaçmış
Zor yutkunuyorum.
hatıralar diziliyor boğazıma.
Yalnızlık şarkısı alıyor sırayı,
Güftesi eksik,bestesi yarım
Kuru gürültü tırmalıyor,kulağımı.
Akşamın romantizmi sağırlaşırken
Gözlerimde ki hayalin buğulanıyor.
Düşünüyorum bu gün kimler ağladı
Kimler güldü…
Gün gebeydi geceye her şey gizliydi
Kendi içinde.
Mor akşam yerini siyaha bırakırken,
Geceyle gündüzü toplayıp
Günün muhasebesini yapıyorum ve
Yine kalabalıklar içinde ben kayıp.
Yıldızları sorgulasam,
Sorsam dağılan duygularımın hesabını.
Bir zamanlar Samanyolu’nda,
Bitmeyen aşk vardı desem.
Biliyorum susacak yıldızlar
Biliyorum;
Bulutların arkasına gizlenip kaybolacaklar gözden.
Biliyorum…
Bu akşamda kalan ömrümün ilk gününü bitiriyorum.
Gamze YAĞMUR
05.10.2012
Müjgan Asıl KefeliKayıt Tarihi : 6.10.2012 14:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!