İlk,
eylülde sevdim Dicle’yi ben,
Fırat’a inat…
Eylülde yattım kollarına,
içinde ninni saklı akşamların…
Uykuyu peşkeş çeken geceleri,
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Uykuyu peşkeş çeken geceleri,
ilk eylülde tattım.
Eylülde şair oldum ilkin,
ve
'özlemek, yarını bugünden ekmektir…' dedim.
Oysa,
bir eylül bilmez, ki ben eylülün çiftçisiyim…
eylül hazan hüzün ve yüreklerde yaprak dökümü mükemmeldi tebriklerimle
Evet sevgili 'Canyoldaş', yine az, öz, can alıcı/vurucu.Beğenmemek ne mümkün;tebriklerle.
Enver Özçağlayan
Eylülde yattım kollarına
İçinde ninni saklı akşamların...
Eylül.... Hazan ayı,hüznü simgeler.Ayrı bir güzelliği vardır hazan ve hüzün mevsiminin de. Emeğinize,yüreğinize,kaleminize sağlık.Saygılarımla
emeğinize,yüreğinize sağlık..
İlk,
eylülde sevdim Dicle’yi ben,
Fırat’a inat…
Eylülde yattım kollarına,
içinde ninni saklı akşamların…
-------- Eylül'e ait tüm şiirler gibi çok güzel....Yüreğinize sağlık...Saygıyla...
Uykuyu peşkeş çeken geceleri,
ilk eylülde tattım.
Eylülde şair oldum ilkin,
ve
'özlemek, yarını bugünden ekmektir…' dedim.
Oysa,
bir eylül bilmez, ki ben eylülün çiftçisiyim…
------
kutluyorum güzel şiirinizi, kaleminiz daim olsun
YÜREĞİNİZE SAĞLIK.....BAŞARILAR...
Şairlerin yüreği aşk doludur....ama ilk bahar ve son bahar başka çarpar....kutlarım....başarılar.
Eylül'ün bereketi de belli ki şiirin yazıldığı tarihten bu yana kendisini çok güzel göstermiş ...
Bütün nehirler bir denize akar ama Fırat ve Dicle gibi bir başka örnek var mıdır , kol kola ...
Fırat'a inat Dicle yi sevmek , Fırat'a biraz haksızlık gibi olsada ...
Çok güzeldi sevgili Serdar öztürk .., kaleminize sağlık, yüreğinize sağlık ...
GÜZELLLDİ SERDAR BEY EYLÜLLER GİBİ
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta