Kızıl Eylül sabahlarında
parça parça astınız beni
adım;
Mustafa,Selçuk,Halil,Fikri,Cengiz,Cevdet,Ahmet ve Ali
sıkı yönetim var
çatık kaş,mağrur baş ve paça pileli
sehpaların herbiri dörder köşeli
imam okumakta, cellat beklemekte
öyle ya
dua biter bitmez tekme inmeli.
Kızıl Eylül sabahlarında
parça parça astınız beni
Radyolar anos ediyor
''Ülkücüler şehit edildi''
bir kaç kelime sadece
ne kadar da kolay söylendi
Siz kahrolası eylül sehpalarını devirenler
bir kere asılmak yetmez bize
sekiz kardeşiz
can alıp can verip tekrar asın bizi
Tarih haklı çıkaracak ne de olsa bir gün bizi
Kayıt Tarihi : 8.7.2006 17:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
12 eylül 1980 darbesinde cezaevlerine atılıp çeşitli işkenceler gören ve daha sonrasında bir sabah ezanı ile Şehit edilen abilerimiz içindir.Onların tek suçu! ülkenin sürüklendiği kara günlere bazı kimseler gibi görmezden gelerek değil,canlarını bu topraklar için feda edebilecek kadar çok sevmelerinden kaynaklanan Vatan aşklarıdır.Unutmadık, Unutturmayacağız. Allah (cc) mekanınızı cennet ruhunuzu şah etsin.
![Ali Karataş](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/07/08/eylul-sehpalari.jpg)
Ve şiirini ''Kara Eylül Acısı'' başlıklı şiirim ile destekliyorum.
Kara Eylül Acısı
Gözyaşım galebe çalar gözümde;
Utanır yüreğim, saklar acıyı.
Eylül yangınları sönmez özümde;
Sonsuzluğa doğru ekler acıyı.
Geçit töreninde sanki şehitler;
Sürüklenir gider benden benliğim.
Kaynar yüreğimde, taşar ağıtlar;
Kaçar, firar eder benden benliğim.
Bir kara dehlizde yapıldı sorgum;
Duvarlar set idi feryatlarıma.
Yaralar kanardı, olmadı sargım;
Yıllar sığıyordu saatlerime.
Orda vicdanların en karaları
Sırtıma binerek yoruyorlardı.
Tenimde sönerdi sigaraları;
Yaralarıma tuz vuruyorlardı.
Kazındı aklıma, aklım yoruldu;
İzleri derinde, bir kara zaman.
Kırbaçların kırkı birden vuruldu;
Duyan olmuyordu, sessizdi figan.
Günü tanımazdık, zaman hep gece,
Kapkara tavanlar yorganımızdı.
Düğümlenir diller, demez tek hece:
Yerdeki ıslaklık al kanımızdı.
Hayallerim uçar giderdi benden,
Kara tavanlara dalar dururdum.
Atamazdım canı bir türlü tenden
Avuç ile saçlar yolar dururdum.
Yâri düşünürdüm molalarında.
Karşı koydu düşler darbelerine.
Her melanet vardı hilelerinde;
Direnmiştim çağın zorbalarına.
Gözyaşım galebe çalar gözümde;
Utanır yüreğim, saklar acıyı.
Eylül yangınları sönmez özümde;
Sonsuzluğa doğru ekler acıyı.
'Ben 12 Eylülün nesini seveceğim
Yapana yaptırana ipte de söveceğim'
__Duyguların duygularımızıdr.
selamlarımla.
TÜM YORUMLAR (2)