ardında kalan yıkımdan habersiz yürüyorsun
senden uzak bir hayatın köpükler arasından görünen yüzüne doğru.
parmak uçlarında adımların.
dolu dolu baktığın beyaz duvarlar hatıralarını bir kaç kat boyanın altına gizlemeye hazırlanıyor.
çekip kapıyı, son kez bakarken ömrünün korunağı,
adına bir zamanlar yuva dediğin o yere,
aklında yılbaşı ağacının paketini bantlayıp bantlamadığın...
böyle olur hep.
yani umarsız.
bilinçaltının dehlizlerine mahkum edilmiş anılar mutlulukla ilintili. aklına gelmekte ayak direyen güzellikler,
kaygılı senelerin, kederlerin yancısı.
böyle oldu bak.
yani acısız.
daha fazla uyku, alkolün haplarla kesiştiği geceler.
kesik bileklerden sızan kan.
yeniden şekil vermeye çalıştın o yarı kurumuş heykele. dokundukça yapış yapış;
avuçların çamur doldu.
artık aşık değilsin.
sevgili ya da daha ötesi.
geçmişin yüklerini atmış omuzların.
saçların daha gür, gözlerin olması gerektiği kadar parlak. gülümseyen fotoğraflardan tanıyorum yüzünü.
yüz yıllık yalnızlığımı.
birlikte izlenen ilk film gibi.
içilen ilk şarap.
buz mavisi pantolonun beyaz gömleğe yakışması gibi.
tek taşı düşmüş kalpten kolyenin anlatamayacağı kadar büyük cümleler aslında.
gevelemekten yorulup anlatmak istediklerini,
tuttuğun nefesi özgür bırakmak gibi.
ilk defa,
son kez.
aslında,
birini son kez gördüğünde, bunun onu son görüşün olduğunu bilemezsin.
öldüren sen değilsen eğer.
hikayenin sonuç bölümü, merakı artırmak adına yarım kalan kelimelerden oluşabilirdi. sanattan payına düşeni almış ağır cümlelerin takla attığı panayırlar da kurulabilirdi hatta bu işgalci harf öbeklerinin talan ettiği yerlerde.
bir yılı on bir ay yaşamanın bahanesi olmalı.
takvimden düşmeyen yaprakların hatırına,
daha asil susmalı belki de.
bak; gör; gurur duy.
geride bir eylül sanrısı.
Çağlar BedenliKayıt Tarihi : 12.1.2016 11:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!