bana eylül diyorsun,
bütün yapraklarımı döküyorum bir bir..
bir mülteci azmine benziyor bu şehir.
bu şehirdeki yalnızlığım,
yoksul ve kimliksiz.
bana eylül diyorsun
daha bir tok geliyor acının sesi kulağıma.
sesin ürkek,
sesin cılız...
bana eylül diyorsun
darbeyle anılıyor adım.
ve ben,
daha çok kaybediyorum kendimi.
kime sorsam,
barut sanıyor...
bana eylül diyorsun,
yağmurlarımı döküyorum bir bir...
renksiz bir kavak ağacı oluyorum
sonra...
inanmaya hazırım!
ütopik bir renk giydir artık bana,
yalandan da olsa.
bana eylül diyorsun,
yine bir sis başlıyor
deli rüzgarlar esiyor sokaklarımda..
göz gözden uzak düşüyor.
kime sarılsam,
üşüyor koynumda.
bana eylül diyorsun,
derin bir uykuya dalıyor sevinç,
kör kuyularda utancın gözü açık gençliği
tabiat bile bezerken kendinden.
binlerce kadın susuyor içimde.
konuşamıyorum...
arasa suç...
sorsa suç...
ağlasa, dökülse yağmurları
o bile suç..
sanırım haklısın sevgilim
sonbahar çocuğuyum ben.
Eylülde Nevruz yaşanmaz ya...
Özlem Saba
Kayıt Tarihi : 12.9.2020 19:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!