Eylül Halleri Şiiri - İlhami Bulut

İlhami Bulut
430

ŞİİR


20

TAKİPÇİ

Eylül Halleri

yüreğin susturulmuş yanıyla gel/gel eylülce açıl biraz
bu eylüller hicran için var sanki çok farklı dokunur insana
nice ayrılıklar var ki yeşertmiştir hiç olmayacak duaları
hasretim nehirden daha uzun dur birazcık aksın sana

hiç okumadan yak bu şiiri/şiirde kalsın bu cevapsız sorular
biz ömrün yollarında çileyi derledik bile bile
mavi buz kırığı olmuş ikimizi göstermez bu aynalar
elbet baharın bir şavkı takılıp kalmıştır zülfün ince teline

dağ suyu ol dökül biraz irkilsin ruhumdaki çiçek kökleri
günahlarım cam kırıklarında akşam güneşinde yanarken
bu mevsimde çok görürsün özellikle vuslat hayali
rüzgar uğultusu çocuk gibi yamaçlarda kayarken

kanatlarındaki ölümsüz efsane karanlığı söndürür
izdivaç renkli kelebek şem-i rûşende aşk içinde yanarken
her eylül dirilir bende ve beni her gün öldürür
efsunlu perilerin inat mizaçları hepsi sende yaşarken

bu akşamda kıyısız derya kenarında yine beklerken seni
kurşuni renge boyadım denizi güneş batacak yer arıyor
bulandırdı beni şu kuytuda ters takla atan densiz kuğular
sudaki izlerin öptüm diye seni bana yar sanıyor

bu mevsimde dudağıma ilişir bütün sarı türküler
bu mevsimde öfkeli dalışa geçer balık ve martı sürüsü
bu mevsimde yanmıştır mektup-şiir ve bütün şarkılar
bu mevsimde bulunur göçmen kuşların ölüsü

hüzün saltanat kurdu ve reva gördü eylüle
içim dışarıdan görünüyor çok eskidi pembe şafak tülleri
bir ara teşrif eyle yüreğimdeki sana mahsus yerine
şu sonbaharı sil mevsimlerden bitsin bu eylül halleri

gelirken çiğ düşer /üşürse ellerin kalbine geri dönersin
zemheri yaftasını artık hamaylı gibi asmışım boynuma
yüklerim eylül yapraklarına zümrüdüanka efsanesini
bir kucak yıldız koparıp galaksiden alıp yatarım koynuma.

İlhami Bulut
Kayıt Tarihi : 1.9.2014 00:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İlhami Bulut
    İlhami Bulut


    "Eylül Halleri" Şiiri Analizi
    İlhami Bulut'un "Eylül Halleri" şiiri, sonbaharın ve özellikle Eylül ayının yarattığı melankolik atmosferi, ayrılık, özlem, umut ve umutsuzluk gibi evrensel temalarla harmanlayan lirik bir eserdir. Şiir boyunca şair, Eylül ayını sadece bir mevsim olarak değil, aynı zamanda içsel bir durumun, bir hüznün ve bekleyişin sembolü olarak kullanır.
    Temel Temalar ve Duygular
    Ayrılık ve Hüzün: Şiir, "bu eylüller hicran için var sanki" dizesiyle doğrudan ayrılık ve hüzün temasına girer. Şair, Eylül'ü aşk acısıyla, "yüreğin susturulmuş yanı" ve "yüreğimdeki sana mahsus yer" gibi ifadelerle ilişkilendirir. Bu, ayrılığın ve tek başına kalmanın getirdiği derin bir üzüntüyü yansıtır.
    Özlem ve Bekleyiş: "Hasretim nehirden daha uzun" ve "kıyısız derya kenarında yine beklerken seni" gibi dizeler, şairin yoğun bir özlem içinde olduğunu ve sevdiğini beklemenin çaresizliğini gösterir. Bekleyiş, denizin kurşuni renge boyanması ve güneşin batacak yer arayışı gibi imgelerle daha da dramatikleşir.
    Umut ve Umutsuzluk Arasında Salınım: Şiirde, "nice ayrılıklar var ki yeşertmiştir hiç olmayacak duaları" ve "elbet baharın bir şavkı takılıp kalmıştır zülfün ince teline" gibi umut kırıntıları da mevcuttur. Ancak bu umut, "her eylül dirilir bende ve beni her gün öldürür" dizesiyle yerini tekrar umutsuzluğa ve hüznün döngüselliğine bırakır.
    Doğa ve İçsel Durum Paralelliği: Şair, dış dünyadaki doğal olaylarla kendi iç dünyasındaki duyguları birbiriyle örtüştürür. Rüzgarın uğultusu, ters takla atan kuğular, göçmen kuşların ölümü ve sarı türküler, şairin içindeki karmaşayı, acıyı ve melankoliyi yansıtan güçlü metaforlardır. Sonbaharın solgun renkleri ve soğuk atmosferi, şairin ruh halinin birer aynası haline gelir.
    Semboller ve Metaforlar
    Eylül: Şiirin merkezinde yer alan Eylül, yalnızca bir mevsim değil, aynı zamanda ayrılığı, hüznü ve bitişi simgeleyen ana semboldür. Şair için bu ay, her defasında aynı acıları yeniden yaşattığı için bir lanet gibidir.
    Mavi Buz Kırığı ve Ayna: "Mavi buz kırığı olmuş ikimizi göstermez bu aynalar" dizesi, ilişkideki soğukluğu ve mesafeyi vurgular. Bu ayna artık onları birlikte yansıtamaz, çünkü aralarındaki bağ paramparça olmuştur.
    Ölü Kuşlar ve Sarı Türküler: "Bu mevsimde bulunur göçmen kuşların ölüsü" ve "bu mevsimde dudağıma ilişir bütün sarı türküler" gibi ifadeler, umutların tükenişini, hayallerin ve neşeli anıların yerini hüzünlü ve solgun duygulara bırakmasını simgeler.
    Şiirin Genel Yapısı
    Şiir, serbest vezinle yazılmıştır ve yoğun bir içtenlik taşır. Dizeler arasında bir mantıksal akıştan ziyade, duygusal ve sezgisel bir geçiş vardır. Şairin duygu durumundaki dalgalanmalar, şiirin ritmini ve imgelerin ardı ardına sıralanmasını belirler. Şiir, adeta bir iç sesin dışavurumu gibidir; bir an umutlanıp bir an sonra yeniden karamsarlığa kapılan bir ruh halini yansıtır.
    Sonuç olarak, "Eylül Halleri" şiiri, sonbaharın melankolik atmosferini kullanarak, aşk acısını, ayrılık ve özlemi derinlemesine işleyen, sembollerle ve güçlü imgelerle dolu bir eserdir. Şair, iç dünyasındaki karmaşayı ve acıyı, doğa olaylarıyla bütünleştirerek okuyucuya dokunaklı bir deneyim sunar. Şiirin son dizesi ise, bu döngüsel acıdan kurtulma arzusunu, Zümrüdüanka efsanesi gibi yeniden doğuş temalarıyla harmanlayarak, bu hüzünlü tablonun içinde bir çıkış yolu arar. Harikasın hocam O kadar güzel anlatıyorsunki. Şiiri okurken damarlarımızda dolaşıyor. Tüm şiir severlere selamlar. İlhami BULUT hocam derki Şiire devam...DUYGULARIN ŞAİRİ ÖMER TURAL..
    *

    Eylülde başka akar nehirler
    biraz boz bulanık
    biraz gürlüce
    gönül ne düşünür
    dil neyi söyler
    biraz deli- dolu
    biraz özgürce.
    Eylül bu ne desem havası başka
    afrası başka
    tafrası başka
    ipini çekmesin bi defa aşka
    biraz sıkı - fıkı
    biraz süzgünce.
    Kaçıncı vuruşu göçmen kuşları
    kanayan yüreğin
    sargısı benim
    havada S çizen son uçuşları
    izleyerek kopar
    candan bedenim.
    Bir papatya falı, uğur böceği
    konuver yakama
    açılsın bahtım
    yok gönlün güzlerden vaz geçeceği
    varsın sarı olsun
    yeşil afakım.
    Bir hüzünlü bulut ağlar gökyüzü
    bir veda sireni
    nereye göç var
    yüreğimde yanar hasret ateşi
    ta ki senden gelen
    vuslata kadar.
    Eylüller bu kadar olmazdı sıkça
    dalımı sarıya boyayan fırça
    kuru dallarında yeşil umut var
    bir aşiyan durur
    yüreğim kadar
    kanat seslerinde çırpınır ruhum
    müjdeli bir haber
    arar dururum.
    belli bu eylülde ayak sesleri
    uzaklaşırken bir bir izleri
    şavkı vurur suya
    gülünce mahım
    ah eylül ne bu naz
    neydi günahım...
    ----
    Huzurlu vakitler değerli hocam.
    Çok güzel bir şiir okuduk.
    Kaleminiz, kelamınız daim olsun.
    Güzel dostlarla olmak adına bir şeyler karaladık.
    Yorgun argın bu kadar yazılır nazire.
    Sürç- i lisanımız affola.
    Dua, saygılarımla...
    Mediha Biyik

    Cevap Yaz
  • İlhami Bulut
    İlhami Bulut

    Eylül duyguları ve sevgi ,aşk üzerine kaleme alınan şiir.
    Hayal ile gerçeği,dış ve iç âlemin duygularını imaj ve sembollerle yansıtan eser, dış âlemi kendi içinde yaşamak ve yaşatmak isteği hissediliyor.
    Şiirde eylül mucizevî bir ay olmasına rağmen ümit ve ümitsizlik duyguların gücüne dayanarak yer yer karşıtlıklar göstermektedir , fakat insan ruhunda var olan aşk tınılarının uyandırabileceği belirsizlik sebebiyle aşka ,sevgiye ulaşma ümidi kaybolmamış ,daima kendini yenilediğini ;
    " Elbet baharın bir şavkı takılıp
    Kalmıştır zülfün ince teline"
    mısralarından anlamaktayız .
    Şiir , muhteva ve yapı bakımından harika bir bütünlük göstermektedir. Şair kendi istek ve arzularmını belirtirken,muhatabına seslenmeyi de ihmal etmiyor.,sadece duymuyor ,duyuruyor da. Sübjektif unsurların çokluğu ile seslenme olsa da, objektif unsurlardan ,sübjektif duygulara geçiş dikkate değer bir özellik göstermektedir;
    " Mavi buz kırığı olmuş ikimizi
    göstermez bu aynalar
    ***
    "Dağ suyu ol dökül biraz irkilsin
    ruhumdaki çiçek kökleri "
    mısralarında olduğu gibi .
    Efsanevî varlıklardan da söz açarak
    "Yüklerim eylül yapraklarına
    Zümrüdüanka efsanesini "
    ***
    Kanatlarındaki ölümsüz efsane
    Karanlığı söndürür "
    diyerek ölümsüz duygular ifade ediliyor. Ayrıca " Karanlığı söndürür" ifadesinde harika bir tezat sanatı yer almaktadır. Sanatkârâne ifade şiirinbütününde hissedilmektedir Teşbihler, teşbihi beliğler, mecazlar ve mecazı mürseller ,tenasüp gibi .
    Kalem ve yürek birlikteliği harika ,daim olması da dileğimdir
    Saygılarımla..Tülay Yıldırım...

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan


    Bu AY adımını kapıdan atmayagörsün; herkes şair kesilir.Başka bir eşi yoktur zaten kendini insanlara bağlayan bir ay...

    Eylül'deyiz.
    Yazmayı sıradışı bir eylem olarak görenler bilirler;hangi odakta nasıl yazılması gerektiğini.Şimdi kalkıp da BULUT'a akıl vermek olur mu? Haddimizi bilmemiz gerek.

    Onun fildişi kulesinden nasıl bakıldığına,duygu granitlerinin bu şiir ülkesine nasıl döşenildiğine hayranlıkla bakmak gerek...

    Çok saygımla.Çok kutlayarak.
    Çok selamla...

    Cevap Yaz
  • Saniye Sarsılmaz
    Saniye Sarsılmaz

    Kutluyorum kaleminizin gücünü, tüm içtenliğimle ve tam puanımla........... Saniye Sarsılmaz

    Cevap Yaz
  • Aydın Kizir
    Aydın Kizir

    kutluyorum dostkalem.beğeniyle okudum

    hüzün saltanat kurdu ve reva gördü eylüle
    içim dışarıdan görünüyor çok eskidi pembe şafak tülleri
    bir ara teşrif eyle yüreğimdeki sana mahsus yerine
    şu sonbaharı sil mevsimlerden bitsin bu eylül halleri

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

İlhami Bulut