Gecenin bir yarısı uykularım bölünüyor
ve her günün bitişin de
uykusuzluğun nöbeti artıyorsa
akrep gibi her saat başı hasreti yaşarken
yelkovan gibi her dakika adım adım
sana kavuşmanın inancına tutunurken
Gözün'de bir lisanı vardır.
Ona bakınca anlayacak ehl-i kalbe muhtaçtır.
Zira ya dilde ziyan ya da ömürde viran olur.
halim hal değildi
kendi içinde yitik
kendi içinde bitik
şaşar bir beşer idim
söyle ey dost
nefsimi terbiye etmek mümkün müydü?
bilse ,
ondan bir şey beklemedim
ne sevdiyse kendi sevdi
koş demedim,dur demedim
azım çoğu kattı sevdi.
Ben, ah bu ben...
İçimdeki kendimi,öldüresiye bir çıkmaza itiyorum.
Neden pes etmiyorum!
Kabuslarımdan korkmuyorum.
Bazen penceremdeki korkuluk,
Sinemdeki yangını
Düşürdün dilden dile
Kor olup yaktın can evimi
Kül ettin yel ettin
Yağmur olup üstüme
Yağsan ne fayda...
Ne zaman uzanıp gökyüzünü izlesem,
Gökyüzü gözlerinde renklenir,
Mavisinde kuşlar uçuşur,
Bulutların arasında kanatları süzülürdü.
Tenimin üzerinde ılık rüzgar eser,
Gönüller Sultanı!
Şu fani bedenim;
yoluna kalkan olur,kılıç olur,
yoldaşım cüvân-merd’e
can olur,canım feda olur.
Cennet bağında Eşref-i Mahlukat idim
Çıktın yoluma.
Cehennem narında Esfel-i Safilin idin
Yaktın korunda
İnsan,her gün yeni bir senaryo ile başlıyor.
Göremediğin,dokunamadığın,
Senaristin yazdığı metne figüran oluyorsun,dedi.
İnsan fısıldadı:
‘’Yaratıcım! Konuş benimle.’’
Hayatımızda bazı insanlar yüzümüzde gülümseme sebebidir göremediğimiz zaman huzursuz eksik oluruz Şaire Eylül Hacer hanımda o hissi verenlendendir
Şairem Eylül Hacer Akkuş hayatımın en kötü döneminde sesinle sohbetinle sabrın ve inancın değerini tekrar bana aşılayandın.Seninle tanışmama sebep olan dostlarıma minnettarım.İyikilerimdensin