Eylül'e Seslenişte Sevcan

(O sarı hüznün karasında eylül şafaklarından geliyorum
Ellerimde ateşler yüreğimde kırılmışlıklar
Bilincimde ölen nice yoldaşlar gözlerimde yıldızlar
Usum geleceğe bakar o güzel günler doğar elbet doğar)

Salmış güneş yanığı sarı saçlarını
O ne eylül buradamısın hala
Merhaba acılar sağanağı
Nerde bırakmıştım ben seni
Sen beni bırakmamıştın hani
Şu ağrı yok mu belimi kilitleyen
Birde yüreğimin sancısı
Sen bedenimde ayrılmaz parçam
Eski zaman tutsaklığımda işkence izim

Hoş gelmişsin sarı hüznüm
Hüzün denizlerinde yüzdüğüm
Unutamadığım eski zaman ağrım
Eylülüm yaprak kırılganım
Merhaba mavilerine tutunduğum ülkem
Kara şafaklar sapağında güneşim

Sen yok musun Eylül yontucum
Beni hep vurur durursun
Karam geceler boyu
Yaşadığımız o kan gölü
Vurgun acılardan doğan
Bir eylülden çıkıp gelmişim
Ellerimde savaş kurtuluşu
Yanık kitapların kokusu
Dilimde kırk türküler
Boynu bükük parlak çiçeğimin
Bir yetim duruşu
Ben seni nasıl unuturum
Unutamadığım kanayan acım
Gencecik yaşlarında yitirdiğim yoldaşlarım

Kara eylülden kızıl şafak doğanda
Hala ölmemiş yaşıyorsam
Mavilerle yine bir eylül şafağında
Olacak sende yeniden doğuşum

Vedat Koparan 22.06.2006