Akan berrak suların üzerimize akıttığı çirkef kirlerin farkına vardığımız bu sabahta,
Son sabahımız olduğundan bir haber uzandım yanına usulca,
Hacimler açtım ikimizin sığabileceği kadar kendimde.
Yürüyüşe mi çıksak biraz?
Sürüngen kokuları yayılır tenimden ben aşık olunca,
Ben aşık olunca biraz daha terli olur muğlak adamların gömleği,
Babalar çocuklarını bir hışımla döver,
Annesinin ağıdını başyastığı yapar ufak çocuklar.
Şüphesiz istediğini alacak onlar.
Kursağımı dolduran bir kaç hece,
Belki küçük bir gizliözne,
Hepsi sana yazıldı.
Yalnızca hızlı konuşuyorsun.
Alacaklar.
Dokuz ayın sonunda bir bedene yerleştiğim anda,
Annemi neden beni doğururken izlemedim,
Tanrı bana kendini üflerken onu durdurmadım.
Dokuz.
Bağbozumu zamanı geldiğinde,
Kapıyı açma,
Kim o? Diye sorma.
Yanımda bir kaç küçük-aciz peygamber ile gelirim çağıldayarak.
Kapanış.
Ömrümde onunla konuşmadım,
Böylesine ılık bir su içmedim,
Hiç böylesine sevmedim.
Kayıt Tarihi : 30.7.2025 14:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şairin eserlerinden bağımsız, aşık olduğu kadına yazdığı şiir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!