Eylül Duruşması Şiiri - İlhami Bulut

İlhami Bulut
420

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

Eylül Duruşması

Karacaoğlan 'ın şiiri gibi
Al yanaklardan söz etsem mi acep
Dadaloğlu'nun da dediği gibi
Krala bir ferman yazsam mı acep
*
Şeydanın son hevesi Eylül Ayında
Şu fani dünyada, son kez olsa da
Ben gidersem bari kalsın yanında
Gelip gözlerinden öpsem mi acep
*
Anam bu mevsime dikkat ederdi
Kış kapısı derdi, tezek dizerdi
Beni baş-göz için gayret ederdi
Bir çift söz de senden etsem mi acep
*
Hey gidi günler hey; bağım, bostanım
Eylül’de savrulur benim harmanım
Kendi şivemizle bir mektup yazdım
Turnalar gelirken versem mi acep
*
Hele eskilerden bir türkü söyle
Unutursan eğer; gel beni dinle
Sarı sabahlıktan salınıp şöyle
Parmak uçlarından; gelsen mi acep
*
Sende tombul tombul bir çift yürek var
Bu fakir şairde paslı dudak var
Meramım çok güzel ama felek var
Bir taşın altından çıkar mı acep
*
İlhami İlhami nedir bu telaş
Zemheri de gelse; kardelen yoldaş
Sen yükün sarmışsın gel yavaş yavaş
Sevdan; bu köprüden geçer mi acep..

İlhami Bulut
Kayıt Tarihi : 6.9.2021 11:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İlhami Bulut
    İlhami Bulut


    Bir suçlu ararken buldum eylül'ü
    Her taşın altında yatan senmişsin
    Ağlatır bülbülü, soldurur gülü
    Hazanı tozana katan senmişsin.
    Şeytanla mı b
    irlik kurdun tuzağı
    Anadan ayırdın yavru buzağı
    Söndür ataşını yaktın ocağı
    Dumansız bacadan çıkan senmişsin.
    Bu mevsim yüklenir köylü hasatı
    Bağı viran ise görür kesatı
    Köyümün kentimin aynı hesabı
    Rızkı tüm ins'e dağıtan senmişsin.
    Köyde sevdim eylül seni harmanda
    Toplar idin bütün köyü tarlanda
    Muhabbet, bereket vardı çevrende
    Şimdi bağa incir diken senmişsin.
    Ah eylül ne desem mizan gibisin
    Tartılı yürekte izan gibisin
    Çatlamış toprağa sızan gibisin
    Aşk kökünü bağdan söken senmişsin..
    Haydi simdi çık gel ,desem güz dersin
    Bir dahaki bahar gelsin söz dersin
    Bu gidişle kalan ömrümü yersin
    Aşkımı Fizan'a döken sensinmişsin.,,,Mediha BİYİK
    *
    ..


    Sn İlhami Bulut üstadım.
    Öyle bir şiir okudum ki, dopdolu,her satırı ayrı bir hasret ayrı bir Ümit , ayrı bir bekleyiş.
    Önce karacaoglan'dan vurgun bir giriş, sonra dadaloğlun'dan
    Sert bir sitem! Yahu bu sevda ne belâ imiş.
    Eylül'de , bazı yapraklar solar sararır, bazı yapraklar da kızarır al al olur. Al yanaklardan öpsem mi? acaba. Müthiş bir temaşâa ve betimleme. Eylül aynı zaman da sonbahar,yahut yalancı bahardır bir heves ve ümitle gözlerinden öpsem mi acaba?.
    Anne kış hazırlığında, yani bu aşk dahada hasrete dönecek, baharın oluşdurduğu ve yazın güzelliklerinin engin sevgi çiçekleri de solacak , acep sevgiliden söz etmek kâr edermi ? Sararan yapraklarının rüzgarla ritmik savruluşu gibi sarı sabahlıkla yar'in gelmesi ve nefis bir özlem ve anlatış.
    Gelsede kış mevsimi,yok etse uzun güzellikleri hırs ile yutan tufanlar yine de kardelenler bir Ümit bir teselldir.
    Şaiir bütün sınavları geçmiş elemiş ve gönlüne aşkın bütün yükünü sarmış..
    Bu yük bu gönülle, köprüyü de geçer, dereyi de derim.....
    Geniş edebine,sevgi dolu yüreğine, neşter misali yazan kaleminize,hülasa
    Emeklerinize ve ömrünüze bereket olsun.
    Selam muhabbet ve selamlarımla.....Resul Erkan Yenitaşli.
    *

    Eylülün büyülü güzelliğini ile şairin duygu yoğunluğu son noktada sanki.
    Karacaoğlandan Dadaloğlundan güzel etkili şiirlerinden birer cümle ile bahsediyor.Sevilene özlem artmışcasına gözlerinden öpsem mi diye sorguluyor.
    Sonraa annesini anımsıyarak kış için yapılan hazırlıkları ve annesinin evlendirmek istemesini yad ediyor.Turnalara seslenerek sevilene mektup yazdım versemmi acep diyerek tereddüt ediyor.Sarı sabahlıklarla yarin bale yapar gibi parmak uçlarından gelmesini hayal ediyor..Ama ona kavuşmanın zorluğunu, sevdam bu köprüden geçer mi acep diyerek sorguluyor. Duygu yoğunluğu eylülün büyülü güzelliği ile çoğalıyor.
    Yürek zenginliğiniz güçlü mahir kaleminiz var olsun.
    Saygılarımla,,,,Serpil Sakarya..
    *

    Sevda köprüsünden geçtim geçeli
    Aşkın badesini içtim içeli
    Bir yar sevdim ama yürek peçeli
    Gönül kapısını Açar mı acep.;,,,,Dost Meryem Özdemir
    *

    Şahane Eylül manzaralarında sarı sabahlığına sarınıp düşe kalka kendini birazda sertçe esen rüzgara vermiş ürkek bir kadın
    Göründü gözü bir şey görmüyor koşar adım yürüyor
    Aslı’ya benzettim
    Biraz öncede
    Aynı telaşla koşan keremi
    Görmüştüm
    Eylül gelmeden onu baş göz etmeyi düşğnen anacığına Aslı’dan söz etmiş gibi heyecanlıydı
    Anacığı ne demiştir bilinmez
    Çok da aldırmışsa benzemiyordu
    Bir Sevda köprüsü. Vardı
    Aslı’yla orada kavilleşmişlerdi
    Karşılaştılar Aslı daha cesur görünüyordu Kerem deli telaşlar içindeydi
    Bakakakdım
    Onlar elele ufuk çizgisi ne doğru turuncu yolları
    Katederken
    Arkalarından gözlerim yaşlı yutkunarak onlarca
    Dua yolladım
    Onlarca dualarla ve şiir ve şiirler ve turuncu buluşmalara sonsuza kadar sayın hocam
    Şahanesiniz
    Biraz öncede.....Kenize Murat.
    *

















    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İlhami Bulut