Ne çok bekledim seni.
Haziranda bıraktın beni.
Uzunca bir süre doğmayacak bir güneş batıyormuş
Biz yürürken vedanın kollarına,
Özlem şarkısı çalınmaya başlamış.
Giderken sessizce bitmesin dediğim yolun sonuna
Yapraklar hicran rengine boyanmış.
Farkettim en sonunda gidişinin yükünü.
Dağın sonuna gelen Ferhat gibi mi yapsam,
Büyüye teslim olan Kerem gibi mi ağlasam,
Çöle mi atsam Mecnun gibi ömrümü?
Hayır!Pes edenler efsane oldular.
Bizi,vuslata sürükleyen yağmurlara yazsınlar.
Eylül,ah ne nazlıymışsın sen!
Ekimin inadını senin nazını kıramıyorum.
Ne çok çekti gönül seni beklerken
İçinde o var diye sana kıyamıyorum.
“Az kaldı”lar bitsin artık.
Az çok kalsın istemiyorum.
Bıraktığım yoldan alıp vuslatımı yürümek istiyorum.
Gözyaşlarıyla ıslanan topraklar diz çökenlere kalsın,
Ben abdest sularıyla elinden tutmak istiyorum.
Bitti kelimesi gönül lügatından çıksın.
Bitmeyecek hayallere gelen engelleri bitirmek istiyorum
Durdurun ekimin gözyaşlarını,emekleyen zamanını
Ben iniyorum.
Seni bıraktığım yerde,eylül durağında bekliyorum.
Kayıt Tarihi : 29.8.2017 22:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Durdurun ekimin gözyaşlarını,emekleyen zamanını Ben iniyorum. Seni bıraktığım yerde,eylül durağında bekliyorum.