Soğuktu... yıldızlar kara bulutların arkasında sessiz...
ateşe baktı.. uzandı..nemliydi toprak
kolunu yastık yaptı
kardı... rüzgardı... hamdı.
sevgide acemi olmak lazımdı.
geceydi... türkü soylemek yasaktı.. gülmek ayıp.
rüzgarın sesini dinledi- o güz rüzgarlarının harman kokusu yoktu
sesler çoktan saplanmıştı kara
bileklerine baktı... sıcak yazdan kalan yanıklar solmamıştı tamam
üşüdü.. canı sıkıldı.. ağlamak uzaktı.
bir ıslık duydu..ürktü..
arkadaştı gelen.. Hüseyindi... kardaştı... yoldaştı
sıcak ekmek getirmişti.
çöktü.. kokuyu içine çekti.acıkmıştı..
sustu... sustular.. canı sıkkındı.. Hüseyin anlamıştı.
bir parça toprak rengi ekmek böldü
kenara çekildi
-ihbar varmış dedi... umursamadı..ateşe dalmıştı
çaysızdı, yavaş çiğniyordu
yüreğinde sevdiği vardı...
sevdası vardı
aklı, tarla boylarında ağıt yakan analardaydı
aklı, yırtık yün çoraplı babasındaydı
yeri dardı...
Kız kardeşinden uzun zamandır habersizdi.
hapisteydi.. yakında mahkemesi olacaktı.
Hüseyin ateşe iki çalı daha atmıştı... alev almıştı
O'na baktı.sessizdi.. gözleri ateşteydi.
Cemil yaralıydı. Askerler taşıyordu onu...
buruktu
kandı....karda ayak izlerine damlıyordu
kaçmıştı...
mermisizdi...
-sonra kardaştı-
geceydi.. bir çalılıkta saklanmıştı...sonra kar yağmıştı...gece kaçmıştı...
parkası yırtılmıştı.
kalktı. Bir ağaca yaslandı.. sessizce ağladı
Hüseyin toydu... kısa boyluydu.
buralı değildi.. dosttu...
aşağı köyün köpekleri bile tanırdı onu - candı-
yoksuldu... yabandı..
kavga bir! heryerde demişti
tek! demişti heryerde
kalkmış buralara gelmişti
aşağı köyün köpekleri kadar harun başçavuş ta tanırdı onu
ama köpekler çemkirmezdi-
bulun! demişti o iti......
bütün köylüyü salmıştı dağa
çocuklar korkmuş mereklere saklanmışlardı
kardı.... okul zamanıydı... okul kapalıydı oysa.
şimdi koğuştu.. -kocaman bir telsizi vardı-
başçavuş köyün adamlarını toplamıştı..
çizmesini kırbaçlıyordu..kızgındı
bulamamıştı 'o iti'
kadınlar kapı ardlarında kulak verip sinmişti
yarın yine geleceğim demişti.
kıştı... karnı doymuştu. tüfeğini aldı
Hüseyin kalan ekmekleri toplamıştı.
ateşe toprak attı
pantolonunun paçalarını çoraplarına tepti
hazırdı...
karanlık köye doğru son kez baktı
köpek sesleri dışında ses yoktu
buruktu... coçuklara fena ısınmıştı.
oturup ocakbaşında tedirgin içilen çayları düşündü
Fatma ananın ağlayışı aklındaydı... sormuştu
-Bahar ne zamandı-
hiç bitmeyecek gitmelere alışkındı...
bahar....
BAHAR YAKINDI...........
Kayıt Tarihi : 21.8.2007 22:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nursal Arkadaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/08/21/eylul-destani.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!