Eylül Artığı Bir Issız Kedi Şiiri - Yoru ...

Eylül Gökdemir
238

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Akşamın alacası çökerken ufuklara, sahilde yürüyen insanların arasından geçip gidiyorum sessizce. Omuzlarımda yılların konakladığı, saçlarımda kışın oturduğu, nefesimde ayaz soluklanmaların dolaştığı, öylesine bir gündü işte. Kenarda oltalarını denize salmış, sabırla bekleyenleri gördüğümde, buruk bir tebessüm gelip yerleşti yüzümün çizgilerine.

Sabır demişti o da yıllarca. Az kaldı, sabret ve çekip gitmişti ardına bile bakmadan, nihayet. Kaç mevsimi devirmiştik birlikte ve kaç Eylül’ü paylaşmıştık, sararan yaprakların toprağa düşüşünü izleyerek. Kirpiklerimizde toplanan bulutları dağıtmak için nasıl da çaba harcar, ha indi ha inecek dediğimiz sağanakları engellemek için, bakışlarımıza çöken hüznün eşliğinde, kahkahalar atardık birbirimize sarılarak. Bir otobüs dolusu cümleydik belki de bir türlü söyleyemediğimiz. Ya da cebimizde biriktirdiğimiz cümleleri harcayamamıştık henüz. İlk kez seninle dolmuştu bakışlarıma kahkahalar, tırmanıp da dudaklarımdan. Yine sen değil miydin bana sadakatin ne olduğunu yüreği ile anlatan? ADAM GİBİ ADAM...

Akşamın serinliğini anlatırcasına yüzümü yalayıp geçen rüzgâra hafifçe gülümsedim. Ne farkederdi ki... Üşüsem ne olurdu, üşümesem ne olur? Sen gel de içimin üşümüşlüğünden haber sor.

Adımlarımı daha da ağırlaştırarak yürürken, bir kedi ayaklarıma dolandı miyavlayarak. Uzanıp okşadım. Nasıl da mırlıyordu arsız arsız. Yine anılar gelip oturdu baş köşeye ve bu kez gözyaşlarımı engellemek için hiçbir neden yok diyerek saldım grubun eteklerine. Kızılına boyandı güneşin ve kan kırmızısı bir renkle süzüldü yanaklarımdan.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta