Nisan'dı usulca geldin
Kalbimin limanına demirledin acılarını
Suya verdim yangınlarını
Tatlı bir yağmur gibi yağdım yüreğine
En güzel yaşındaydım üstelik hayatımın
Hayatım adına
Bu sonradan olan kızılca bakışını anlayamadım…
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Eylül bu...Kimlere ne yazdırmadı ki? Bu da benden olsun...Tebrikler....
EYLÜL AKŞAMLARI
Bilmem kaç bin haykırış gelir usuma
Analatamaz kederimi sınırsız lügatım
Ezikliğini duyarım o apansız gidişlerin
Çığ gibi büyür özlemlerim
Göğsüm balon olur
Sözlerim iğne,
Hiç birini söyleyemem kendime…
Tornado gibi eser
En hafif meltemler bile tokat gibi vurur yüzüme
Sayısız isyan eder dağılırım
Dile getiremem zira
Olanak vermez başımdaki muntazam ağrılarım…
Sevecen bakışlarım geride kalır
En ağır hüzün yapışır üstüme
Tel tel uçuşur saçlarım
Keskinliğini hissederim
En acı haliyle ruhumdaki poyrazların
Yeşil yapraklarını bile dökerim ağaçlarımın
Can çekişir gözlerim,
Hıçkıra hıçkıra ağlamalarımda
Topyekün batarım bu Eylül akşamlarında…
Yıldırım UZUN (Yakamoz Sakini)
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta